Oyuncu-Yönetmen Çetin ÖNCÜ; “Ödülümü rahmetli babama ithaf ettim”

25 Ekim 2020 22:56
A+
A-

Ruhu kültür ve sanatla harmanlanan şehrimizde yetişen nice yetenek, farklı mecralarda başarılı işlere imza atıyorlar. Onlardan biri de sinema ve tiyatroya gönül vermiş, genç yetenek Çetin ÖNCÜ. 

Sinemaya olan ilgisi ve sevgisini ilk kısa metraj filmiyle yakaladığı başarıyla taçlandıran ve gelecek için ümit vaat eden Oyuncu-Yönetmen Çetin ÖNCÜ ile Diktum-Der Kültür Evi’ nde güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.

D.M; Sinema dalında yaptığınız ilk çalışmanızda büyük bir başarı yakaladığınıza şahit olduk. Sabancı Vakfı’ nın bu yıl dördüncüsünü düzenlediği “Dijital Yalnızlık” temalı Kısa Film yarışmasında finale kaldığınızı biliyoruz.  En sevindirici olan da TV 5’ in ülke çapında yapmış olduğu Kısa Film yarışmasında ikincilik ödülünü aldınız. Bu süreçle ilgili neler söylemek istersiniz?

 

Çetin ÖNCÜ; yaklaşık 13 yıldır oyunculuk ile ilgileniyorum, aynı zamanda Öncü Çocuk diye bir çocuk eğlence organizasyon şirketimiz var. Başta Diyarbakır olmak üzere tüm Güneydoğu ve Anadolu’da çok aktif işler yapıyoruz, çocuklar ile ilgili güzel çalışmalarımız oluyor.  Sinema sektöründe de aktif olarak rol alıyorum. Bu bahsettiğiniz filme de gelmek istersem, evet öyle ciddi yani naçizane başarılarımız oldu. Ben ilk defa kısa film çekmek istedim. Ben bunu özel bir yarışma için yani Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması için düşünüp çekmek istedim. Ana temayı  “Dijital Yalnızlık” olarak belirlediler. Ben düşündüm çekmek istedim ve “ne çekeyim?” diye, eskiden annemle yaşadığımız eski bir hikâyesi vardı. Ben o hikâyeyi kurguladım ve senaryo yaptım. Sinemacı bir iki abime de okuttum beğendiler. Böylece birkaç ekip arkadaşımla da konuştum çekmek istedim. Kısa bir sürede bu filmi çektik…

Bu film bende daha büyük bir etki bıraktı yani böyle gerçekten hani ilk çocuğunuz olur ya şu anda öyle bakıyorum bu filmime. Abartmadan söylüyorum ben o filmi belki 500 defa belki 700 defa izlemişimdir tekrar tekrar, yarışmalardan sonra bile. O kadar seviyorum ki, çünkü bir de başrolünde annem oynuyor. Annemin hikâyesi, annem oynuyor, abim oynuyor. Annemi de zor ikna ettim. Ee bilirsiniz bizim bölgelerde annelerimiz babalarımız kamera karşısına geçmek istemez kolay kolay utanırlar. Benim için yaptı sağ olsun. Ellerinden öpüyorum buradan herkesin huzurunda tekrardan. Yani “senin için bunu da yaparım oğlum” dedi, bizi tek başına büyüten annem.

Ödül sürecine gelince de, ben filmi çektim, her şeyi kurgulandı, müziği de ekledik. Sabancı film yarışmasına gönderdik. 491 film arasında ilk 13’e kaldım ben, finale kaldım. Bu gerçekten, ben onu yollarken finale kalsa yeter diyordum ve finale kaldım. Bizi dört gün boyunca orada ağırladılar, eğitimler, uluslararası workshoplar, çok iyi ustalarla biz eğitim aldık. Belki bilen vardır, Sabancı Vakfı Sanat Direktörü Zeynep Atakan’ dır. Bu sene Oscar üyesi oldu, Türkiye’den ilk Oscar üyeliği alan yapımcı olarak. Zeynep Atakan’ a da buradan saygılarımı iletiyorum, çok ilgilendi bizimle. Selamlarımı iletiyorum. Onun direktörlüğünde olduğu için gerçekten çok ciddi eğitimler aldık. İlk üçe giremedim ödül alamadım ama benim için en büyük ödül finalistlikti. Şu anda hala iletişim halindeyiz sürekli ilgilenirler bizimle, konuşuruz. Sonrasında birkaç yarışmaya daha yolladım.  Korona sebebi ile birçok yarışma iptal oldu ama TV5 iptal olmadı. Geçenlerde aradılar ikincilik ödülü aldığım söylendi yüzlerce film arasından. Canlı yayına bağladılar canlı yayında konuştuk film sürecini sizin gibi anlattık onlara. Ben ödülümü rahmetli babama ithaf ettim. Bir aile filmi olduğu için. Süreç böyle gelişti.

D.M: Oyunculuk geçmişinizden biraz bahsedecek olsak, biraz böyle geriye gidip bugüne taşısak, neler söylemek istersiniz?

 

Çetin ÖNCÜ: Oyunculuk olarak 13 senem oldu. Eğitimler vs. çok fazla eğitim aldım, hala da, çünkü oyunculukta eğitim bitmez biliyorsunuz siz de. Ben her sene hala her yaz tiyatro kamplarına giderim İzmir taraflarına, Ege taraflarında olur genelde. Böyle beş kampa katıldım. Her kamp on gün sürer. Bu tiyatro eğitim sürecidir, gösteri sürecidir, kaynaşma sürecidir, ustalarla tanışma sürecidir ben hala eğitim almaya devam ediyorum. Diyarbakır’ da çekilen “Sultan” dizisi vardı Kanal D’ de ben orada üç bölüm anlaşmıştım, sonra beğendikleri için ana kadroya alındım. Sonra TRT 1’ in birkaç filminde oynadım. Dört tane sinema filminde ve hepsinde de ana karakterde oynadım. Diyarbakır’ da çekilen “Suzan Suzi” filminde de ana karakterlerden biriyim. Vizyona girmedi yine bu korona sebebiyle erteleniyor. Şu anda da bir dizi görüşmem var. Birkaç ciddi görüşmemiz var. Bir iki menajer de aradılar sağolsunlar ilgilendiler. Onlarla çalışabiliriz. Ama bugüne kadar hiçbir projeye ne menajer ne cast ajansı aracılığıyla değil kendi çabamla, arkadaş çevremin önerileriyle girdim. Güzel projelerde göreceksiniz. Hem öncelikle kamera önünde, kamera arkasında da kısa film senaryolarım var yazdım. Bunları göreceğiz.

D.M: Diyarbakır’ da sinema adına yönetmenlik çalışmaları adına neler yapmak istiyorsunuz, neleri hedefliyorsunuz?

 

Çetin ÖNCÜ; Diyarbakır aşığı biri olduğumu her zaman her yerde söylüyorum. Ben Diyarbakır türküleriyle büyüdüm. Küçük yaşta hoplayıp zıplayan müzikler var ya biz onlarla değil gerçekten mesela Bedri Ayseli’ ye de selam olsun buradan, Bedri Ağabey’ e de hep derim senin türkülerinle büyüdük Diyarbakır türküleriyle büyüdük, ben çok severim. İstanbul’ a gidip yerleşmeme sebeplerimden biridir benim memleketime âşık olmam. Ben burada bir şeyler yapmak istiyorum, özellikle de çocuklar için yapmak istiyordum yaptım da, yapacağım da filmlere yeni girdiğim için sinemaya filmlerimde de çok fazla çocuk hikâyesi anlatacağım. Yani çocuk hikâyelerini çok seviyorum. Çocukların hep içlerinde olduğum için çalıştığım için çocukların hayallerini o renkli dünyasını bazen trajikomik şekilde bazen gerçekten trajik bir şekilde bazen de komik bir şekilde beyaz perdeye aktaracağım. Planım var ve bu Sur İçi’ nde filmler çekmek istiyorum.  Oyuncularımız da Sur çocukları olsun. Bölgenin ve Diyarbakır genelinin çocukları olsun istiyorum. Bizim çocuklarımız olsun istiyorum. Ben çocuk tiyatrosunu küçüklüğümde hiç izlemedim. İlk tiyatro izleyişim Lise 3 teydi, düşünün yani. O da sağ olsun Edebi Metinler dersinin hocası bize dedi ki sizi şu tiyatro oyunundan sorumlu tutuyorum yazılı yapacağım diye, iyi ki öyle bir şey yapmış.

Yatırımın en büyüğü çocuklara yapılmalıdır diye düşünüyorum. O yüzden yazdığım şu andaki 10-12 senaryonun 7’ si çocukların psikolojisiyle ve çocukların hayalleriyle ilgili filmlerdir, kısa filmlerim. Ben o yüzden çocuklarla ilgili sürekli devam etmeyi düşünüyorum. Dediğim gibi Diyarbakır merkezli.

D.M: Teşekkür ediyoruz, Çetin Bey. İnşallah yurt dışında da ünlü bir yönetmen olarak görebilmeyi istiyoruz.

  

Çetin ÖNCÜ; İnşallah, ağır ağır adımlar sağlam adımlardan yanayım. Bugüne kadar hiçbir başarımı kolay bir şekilde elde etmedim. Biliyorsunuz böyle çabuk çıkan çabuk çakılır diye bir laf var. Allah’ ıma şükür kendi çabamla, kendi tırnaklarımla kazıya kazıya yavaş yavaş ben ilerliyorum. Bu başarılarımı görmek beni de gerçekten mutlu ediyor. Ailemi gururlandırıyor. Ben onları gururlandırdığım için daha bir mutlu oluyorum.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.