Bedirhan AKYOL; “Tek Mücadelem Bağlar Halkına Hizmetler Sunmaktır”

5 Mart 2024 20:34
A+
A-

İş insanı kimliğiyle inşaat sektöründe başarılı projelere imza atan Bedirhan Akyol, bu birikimlerini belediyecilik anlamında Bağlar halkına hizmet olarak sunmak adına Ak Parti Bağlar Belediye Başkan Adayı olarak Bağlar halkının oylarına talip oldu. Çocukluğundan beri futbola olan sevgisiyle, 28 yıldır kulüp başkanlıkları yaparak Diyarbakır futboluna değer katan, spor camiasının yakından tanıdığı ve sevdiği Bedirhan Akyol ile Bağlar’ ı konuştuk, projeleri hakkında bilgi aldık.

Hacı DALGIÇ: Bedirhan Bey merhaba. Sizi yıllar öncesinden Diyarbakır’ da imza attığınız başarılı projelerinizden tanıyoruz. Spor alanında olsun, memleket adına olsun çok güzel çalışmalarınızı biliyoruz. Hatta bundan altı-yedi yıl önce sizinle yaptığımız bir röportajda “Diyarbakır’ a ve spora adanmış bir hayat” diye başlık atmıştık, sizinle ilgili. Özellikle spor camiasının çok yakından tanıdığı ve sevdiği bir isimsiniz, bir Bağlar çocuğu olarak..

Bedirhan AKYOL; Doğrudur, özellikle gençlerin de bize teveccühü çok iyi, gençler bizi seviyor. Biz de gençleri seviyoruz.

Hacı DALGIÇ: Yeni bir adım attınız.. Siyasetle her ne kadar çok yakın temasta olmasanız da, yıllar önce çünkü öyle bir ifadeniz olmuştu, ”siyaseti çok fazla sevmiyorum” diye.

Bedirhan AKYOL: Ama yine de görev aldık yani. Yine de bize düşen görevleri aldık, aldığımız görevler de hep mali işlerle alakalı, hep giderle alakalı, geliri yok, hep gider, hep yük çektik.

Hacı DALGIÇ: Okuyucularımız için kısaca kendinizden bahsederek röportajımıza başlasak nasıl olur?

Bedirhan AKYOL: Ben 1969 Diyarbakır Bağlar Bağcılar Mahallesi doğumluyum. Aslen Mardin Derikli’ yiz ama Diyarbakır’da, Bağlar’ da doğdum. Ortaokul, lise, üniversite Çukurova’da okuduk. Ben 19-20 yaşında spora başladım. Hem sporcuyum hem de Tarım Spor adında bir kulüp vardı bizim tarıma bağlı. Bir spor kulübü aldım o zaman çok fahiş bir fiyatla aldım yani borçları çoktu. Hem kulüp başkanlığı yapıyordum, hem de top oynuyordum. Onun dışında, Kayapınar Belediyesi’nin biz mezrasıydık. Biz Kayapınar’ a bağlıydık. Kayapınar Belediye olunca biz o takımımızı Kayapınar Belediye spora verdik. Ondan sonra 500 Evler Spor Kulübü vardı, Rahmetli Gaffar Okkan döneminde. Gaffar Bey bir gün aradı dedi ki “ya sporu seviyorsun, işte Beşyüzevler’ e bir takım kursan” dedi. “Hay hay kurarız” dedim, kurduk. Beşyüzevler sonra Yeni Diyarbakırspor olarak ismini değiştirdik. Sonra Diyarbekirspor ismini yaptık, biliyorsunuz. Benim spor camiasında başkanlık olarak 28 yıla yakın başkanlık yaptım, birçok kulüpte.  Diyarbakırspor, Diyarbekirspor, Diyarbakırspor 1968,  Tarımspor, Beşyüzevler Spor yani çok, 28 yıla yakın başkanlık yaptım. Diyarbakırspor 1968’in kulüp başkanıyım, hala da devam ediyorum.

BİZİM AMACIMIZ GENÇLERE HİZMET

 Spor biliyorsunuz hep giderdir, sporun bir geliri falan yok. Artı Yeniköyspor, İskanevlerispor bunlar hep Bağlar’ ın takımları, yani onlara da hep destek verdik. Malzeme olsun, maddi olsun her zaman destek verdik. Birçok semt kulübümüze destek verdik hala da veriyoruz, devam ediyoruz.

İnşaat sektöründe de 23-24 yıla yakın bir geçmişim var. Zana İnşaat, Zana Yapı, biz o zaman 3 ortaktık. Sonra Zana İnşaat’ ı bir ortağımıza verdik. Zana Yapı’ yı ben aldım, o şekilde inşaat sektöründe Diyarbakır’ da çok büyük konutlar yaptık biliyorsunuz. İstanbul’da yaptık, İzmir’de yaptık, Antalya’da yaptık. Şu anda Mersin’de çok büyük bir projemiz var 650 daire devam ediyor yeni başladık, bir 6 ay falandır başladık, devam ediyor.

Diyarbakır’da doğduğumuz için Bağlar bölgesinde bizim köyümüz vardı, yani biz eskiden köyde oturuyorduk. Köyümüz halen duruyor, şu anda şehir merkezine girmiş ama duruyor, “Zewré”.  Kayapınar’ ın mezrasıydı, biz Kayapınar’ a bağlıydık. Hala köye gidip geliyoruz. Allah rahmet etsin annem bir yıl oldu rahmet etti, onun evi hala köyde, cumartesi pazarları falan gidip geliyoruz.

Sporun içinden gelen bir insanım, iş insanıyım, bizde binlerce insan çalıştı, çalışmaya da devam ediyor.

Hacı DALGIÇ: Seçim sürecindeyiz ve AK Parti Bağlar ilçesi belediye başkan adayı olarak halkın oylarına talipsiniz. “Bağlar” sizin için ne ifade ediyor?

Bedirhan Akyol: Bağlar bizim için hem doğduğumuz yerdir, hem de doyduğumuz yerdir. Bizim ömrümüz Bağlar’ da geçti. Bağlar’ ın bütün sokaklarını çok iyi bilen biriyim, caddelerini bilen biriyim, sorunlarını bilen biriyim. Nerede ne eksik var çok iyi bilen biriyim. Hem inşaat sektörünün içindeyken biliyoruz, hem de gençlerin içerisindeyken. Yani Bağlar’ da ne olup bittiğini çok iyi bilen biriyim.  Diyebilirim ki hani çok böyle eski yaşı geçmiş insanların dışında en çok Bağlar’ ı bilen benim. Bağlar’ da kimleri yaşıyor, hangi aşiretler yaşıyor, hangi aileler daha çok kalabalık, çok iyi bilen biriyim.

 “KENTSEL DÖNÜŞÜM” ÜN BİR AN ÖNCE BAŞLAMASI LAZIM

İnanın ki benim bir tek amacım var; Bağlar’ ın her şeye layık olduğunu biliyorum ve inanıyorum. Bağlar, hem arazi olarak çok geniş bir alan, hem de yapısal olarak farklı bir yer biliyorsunuz. Sadece kaldırım, yol yeterli değil yani öncelikle eski Bağlar’ ın “Kentsel Dönüşüm” e çok hızlı bir şekilde ihtiyacı var. İnşaatçı olduğumuz için çok iyi biliyoruz. Bağlar’ daki bütün evler darbe yemiş, bu depremden dolayı, darbelidir. Allah etmesin en ufak bir sarsıntıda bir depremde hiçbir tanesi ayakta durmaz (Allah muhafaza etsin). Bir de şöyle bir şey var, bu deprem yasasından önce yapılmış eski Bağlar, yani depreme dayanacak gücü yoktur. Onun için öyle sokaklar var ki Allah etmesin böyle durumlarda giremezsin yani oraya girip çalışma imkânı mümkün değil çünkü evlerin hepsi birbirine yapışık. Onun için, bizim için insanın canı daha çok önemli. Yoldan da önemli, kaldırımdan da önemli her şeyden daha çok önemli benim şahsım için, çünkü sonuçta orada yaşayan insanlarımızdır. Bağlar insanıdır bizim hemşerilerimizdir. Onun için kesinlikle ve kesinlikle “Kentsel Dönüşüm” ün bir an önce başlaması lazım.

Hacı DALGIÇ: Bunu Bağlar için gördüğünüz en temel sorun olarak anlıyorum.

Bedirhan AKYOL: Kesinlikle.. Çünkü o çok basit bir sorun değil orada yüz binlerce insan yaşıyor. Hayatları söz konusu, evler hepsi çürümüş. Bu depremde en son yapılan binalarda dahi depremde binaların çoğu az hasarlı çıktı, biliyorsunuz. Depremden sonra yapılan Kayapınar bölgesindeki binalar dahi az hasarlı binalar çıktı. Onun için bir an önce Bağlar’ ın, o eski Bağlar’ ın bir an önce “Kentsel Dönüşüm” yapılarak insanların oradan kurtarılması lazım. Nasıl yapacağız? İnsanları mağdur etmeden, insanları dışarı atmadan, insanlara çözümsüzlük yaratmadan… Biz onu çok iyi bir şekilde yapacağız Allah izin verirse. Bizim bu konuda iyi çalışmalarımız vardır. Bizim birikimimiz var. Bunlar yapıldığı zaman vatandaş mağdur olmayacak. Şimdi şunu söyleyeyim; adamın birinci katı tapuludur, ikinci, üçüncü katı kaçak yapmış. O kaçak yapılanı da tapu sahibi birine satmış zamanında birine vermiş, demiş ki tek tapum var ama üstteki daireyi sana satıyorum. O adam parasını vermiş, almış. Şimdi sen eğer o tek tapu üzerinden gidersen o üstteki adam mağdur olur. Onun mağduriyetini de göz önünde bulundurmak lazım, çünkü adam sonuçta para vermiş. Her ne kadar tapu yoksa da adam yine parayla almış. O insanı mağdur etmeyeceğiz. Çünkü böyle bakıyorum,  adamın dükkânı diyelim ki 17 veya 20 metrekaredir ben tabii halkın içindeyim sürekli geziyorum, bana diyor ki başkanım “adam bana 50 bin lira veriyor” ya 50 bin lira kapı, pencere parası değil. 50 bin lira olur mu ya? 20 metrekare adamın dükkânı var, sen kalkıp 50 bin TL veriyorsun. Olmaz böyle bir şey. Yani böyle cüzi şeylerle bu şekilde olmaz. Hak neyse, hukuk neyse, her mahallede iki üç tane yaşlı adam çağırılır böyle vicdanlı…  Der, Amca! Allah için bize yardım et, araya gir, şunun değeri nedir? Bir de muhtarlarımız var, bir heyet oluşturulur. Daha temiz, daha şeffaf bir karar verirler. Yarın öbür gün adam demez, belediye başkanı işte geldi bizi mağdur etti. Der ki belediye başkanı ihtiyar heyetini çağırdı, mahalledeki komisyondaki insanları çağırdı, muhtarı çağırdı. Onlarla beraber bir karar verdiler Bizim de başımızın üstüne. Şimdi biz bir davaya giriyoruz, dava yapma noktasına geldiği zaman bir taraf, diyelim ki çok yüksek bir rakam söylüyor, bir tarafta işte mağdur olmuş biz bunun ortasını buluyoruz. Biz barış elçisi olarak ortada olduğumuz için inanın ki şimdiye kadar hangi davaya karar vermişsek hiç kimse rahatsız olmamış, herkes de memnun olmuş. Yani bunu bu “Kentsel Dönüşüm” de de kullanmak lazım, çünkü insanları mağdur etmemek lazım. Tamam, yapacaksın ama insanları mağdur edeceksen o zaman hiç yapma, yapma gereği de duyma yani. Bizim böyle bir projemiz var, hiç insanlar mağdur olmayacak.

KİRACILARI, KİRA ÖDER GİBİ EV SAHİBİ YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUM

İkinci bir projemiz daha var. Bağlar’ da herkes ev sahibi değil, kiracı olanlar var, kirada oturanlar var. Ben her gece Bağlar’ dayım, en az 5-10-15 eve giriyorum, hiç kimsenin girmediği yerlere giriyorum. Bunu da anlatayım, söyleyeyim hiç yanımda polis falan hiç kimse de yok. Ben diyorum ki bu sokağın insanları beni ancak koruyabilir, beni dışarıdaki insanlar gelip koruyamaz. Sonuçta ben Bağlar çocuğuyum, buralıyım. Eğer bu insanlar beni korumayacaksa, o güveni bana vermeyecekse bana da hiçbir şey lazım değil. Ben sizlere güveniyorum. İnanın ki ben çıktığım zaman bakıyorum ki her bir genç bir sokağın başında durmuş beni bekliyor, ben çıkayım. Yani Bağlar insanlarımız budur.

Projemizi söylemedim. Şöyle, kooperatif tarzında belediyemizin destekleyeceği bir şirketle, biliyorsunuz İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi’nin şirketleri kuruluyor, böyle vakıf tarzında. Bu evi olmayan, kirada olan insanlarımız var, işte Körhat’ ta var, 5 Nisan’da var, Muradiye’de var. Onları muhtarlarımız tespit edip onlara böyle kira öder gibi bir kooperatif yapmayı düşünüyorum, ev sahibi yapmayı düşünüyorum. O da çok zor bir şey değil yani ben inşaatçı olduğum için kolay bir şey çok kolay bir şey. Yeter ki isteyelim, yeter ki insanlar için bir şeyler yapmaya çalışalım. Her şeyi yapabiliriz, yapamayacağımız bir şey yoktur.

Biz bütün projelerimiz de muhtarlarımızla toplanacağız, zaten toplandık, söz de vermişim. Muhtarlarımızın hepsini çağıracağız yani ayda bir sefer bütün muhtarlarımı toplayıp beraber oturacağız bir istişare toplantısı yapacağız.

AHBAP İLİŞKİLERİNE GİRMEYECEĞİM

 Hacı DALGIÇ: Yani bu halkın yönetime katılma modeli gibi bir şey..

Bedirhan AKYOL; evet kesinlikle. Hem ben rahatlarım, hem ben zorluk çekmem, hem de muhtarlarımız neler yaptığımızı, nerede ne yapacağımızı bilirler, bilgi sahibi olurlar. O da beni çok rahatlatır. Biz her ayda bir muhtarlarımızla toplanırız, kimin hangi mahallede, hangi sorunu var, hangi sıkıntısı var, üzerinde oturup, uzlaşıp o şekilde karar vereceğiz.

Belediye başkan yardımcıları… Ben bunu her zaman söylüyorum yani ahbap ilişkileri olmayacak. İşi bilen, işin liyakatini bilen, işi yapabilen insanlarla çalışacağım. Gerekirse o mesleğinde profesör olmuş, doçent olmuş, çok iyi bilgi sahibi olan insanlarla çalışacağım. İlla encümenle çalışacağım diye bir şey yok. Şimdi imar müdürü, imardan hiç anlamayan bir adamı başkan yardımcısı yapmışlar, adamın imarla hiçbir alakası yok. Biliyorsunuz biri tutuklandı, herhalde ben öyle biliyorum. Biz öyle yapmayacağız. Biz işi çok iyi bilen, imarı çok iyi bilen insanlarla çalışacağız. Fen işleri; fen işlerinde daha önce tecrübeli olmuş, daha önce büyük işler yapmış, büyük firmalarda çalışmış dürüst, temiz insanlarla çalışacağız. Ahbap ilişkilerine girmeyeceğim. İşte bu benim akrabamdır, bu benim yakınım olsun, olmaz. O şekilde, belediyeyi yönetemezsiniz. İşi bilen insanlarla belediyeyi yöneteceksiniz ki şehrin daha gelişsin şehrin daha büyüsün ve şehrin sorunları bitme noktasına gelsin. Benim düşündüğüm budur.

Tabii şunu da söyleyeyim, sadece dediğim gibi bu şeylerle kalmayacağız iş imkânları da sağlayacağız. Kadınlarımız için çok güzel projelerimiz var, çok güzel eğitim yerlerimiz var. Artı, eğitim kurslarımız var. Bağlar bölgesinde bir tane kütüphane yok. Çocukların gidebileceği bir tane kütüphane var mı? Yoktur. 1-2 tane Kayapınar’ da yapılmış, onun dışında yapılmamış. Biz bunları çok geliştireceğiz. Öğretmenlere kendi bünyemizde maaş verip, dershaneye mecbur kalmadan oradaki eğitimini sağlayacağız.  Bunlar da projelerimin içerisindedir.

HER MAHALLEMİZ İÇİN SPOR TESİSLERİ YAPACAĞIM

Spordan geldiğim için. Gençlerimizin kötü alışkanlıklara, kötü şeylerle bulaşmasına zaman vermeyeceğiz. Biz o zamanı alıp spor tesislerinde kullandıracağız;  yüzme havuzu, futbol, voleybol, basketbol, atletizm branşlarına göre çok güzel tesisler kuracağız. Her mahalleye muhtarımızla beraber yerleri belirleyeceğiz, beraber bir şekilde bütün mahallelere spor tesisleri kuracağım, Allah’ın izin verirse tabii ki, bu bizim mesleğimiz, işimizdir.

Onun dışında belediye adına bir ekmek fabrikası kurmayı düşünüyoruz. Her bir mahallemize satış noktaları koyacağız. Biliyorsunuz insanlarımızın mağduriyetlerini durumlarını.. Belediye olarak buradan hiç kar etmeyecek, belki maliyetin altında satış yapacağız.

HASHAVAR DERESİ’Nİ BAĞLAR’ A YAKIŞACAK MİLLİ PARK ŞEKLİNDE YAPACAĞIZ

Hacı DALGIÇ: Sosyal belediyecilik uygulamalarının bir yansıması bu..

Bedirhan AKYOL; Kesinlikle.. Bizim bu tarz projelerimiz var. İkinci çok önemli bir projemiz var; Göletli Park.. Bu göletli küçük yerler değil, daha önce yapılmış Göletli Park falan değil. Hashavar’ da eskiden ben çocukken o suyun sesi köye gelirdi. Hashavar Deresi’ nin, o suyun sesi ta köylere kadar geliyordu, o kadar büyük akıyordu. O derenin önünü kapattığın zaman çok büyük bir maliyeti yoktur. Dereyi biraz doldurup önünü kapattığın zaman dere doluyor, haliyle, Eğil’ i biliyorsunuz, o suyun göl haline gelmesi yükselmesi, etrafı komple milli park şeklinde yapacağız, Allah izin verirse. Böyle çok can alıcı bir projedir o. Çok ta yüksek bir maliyeti yoktur. Bir de Karacadağ havası var orda serindir akşamları, buz gibidir. Ben yazın gidiyorum, biliyorum. Bu projemizi de Bağlar’ a yakışacak şekilde yapacağız.

 

Hacı DALGIÇ: Halkın içindesiniz sürekli, teveccühü görüyoruz, siz nasıl görüyorsunuz?

Bedirhan AKYOL; Şimdiye kadar Bağlar’ ın hemen hemen yüzde 90’ ını taradım, geziyorum. Ben herhangi bir yerde bir tepki görmedim. İnsanlarımızın bizim projelerimizi yapacaklarımızdan hiçbir kuşkuları yoktur. Şunu diyebilirim ki 100 esnaftan belki 90’ ı bizi tanır yani. Ya firmamızdan tanıyor, ya spordan yaptığımız başkanlıklardan tanıyor, mutlaka bizi tanıyorlar. Tanımayanlar da duymuşlar, belki bizim şahsımızı görmemişlerdir. Gördükleri zaman da çok memnun oluyorlar. Sohbet ediyoruz. Yani şu ana kadar Bağlar’ ın en can alıcı yerlerine girmişiz hiçbir tepki olmamış bize karşı.

Hacı DALGIÇ: Malum coğrafyamızda bir aşiret kültürü de var. Aşiretlerin de size özel bir ilgisi olduğunu biliyorum. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Bedirhan AKYOL; Geçen, bir aşiretimize gittim. Aşiretimiz de biliyorsunuz hiçbir zaman sağ partilere oy vermiş bir aşiret değildi. Yüzde 99’ u hep sol kesimlere oy vermiş insanlardı. Gittiğimde öyle bir karşılandım ki, ben kendim çok duygulandım. Bayanların, kızlarımızın zılgıt atması ve erkeklerin böyle silahlarla bizi karşılamaları beni çok mutlu etti. Bu benim için Diyarbakır’ a ne kadar hizmet te etsem azdır diye bir düşünce bende hasıl oldu. Buna inanıyorum ki Bağlar’ a, hatta Diyarbakır’ a, bizim bazı projelerimiz Diyarbakır’ı da etkiliyor, çok güzel projelerle buna karşılık hizmet edeceğiz, halkımıza.

ÖNEMLİ OLAN HALKA HİZMETTİR

Hacı DALGIÇ: Köşe yazılarımda özellikle mülki idare olsun, halkın yönetiminde, hizmet makamında bulunan kişilere, hizmetin püf noktasının “samimiyet” olduğuna sürekli vurgu yapıyorum. O samimiyetin sizde olduğunu görüyoruz. İş yapacak olan o samimiyettir.   

Bedirhan AKYOL; Allah razı olsun. Bizim bazı mülki amirler, iki kelime Kürtçe öğreniyor, insanlarla bir yere çıktığı zaman konuşuyor. İnsanlarımız da bu adam çok çok iyi diyor. Adamın hizmetine bakmıyor. Demiyor bu adam hizmet etmiş mi, Diyarbakır’ a veya Bağlar’ a. Halk ne kadar umurunda? Bu depremden sonra bu adam neler yaptı buraya. Bir katkısı oldu mu? O yok. O adam iki kelime Kürtçe söylüyor ya, diyor bu adam çok iyi bir adam. Hâlbuki öyle değil. Yani Türk te olsa, Kürt te olsa, eğer bu insanlara Bağlar halkına hizmeti yoksa benim gözümde o yoktur. Eğer hizmeti varsa ister Türk olsun, ister Kürt olsun, Laz olsun, Çerkez olsun fark etmiyor, o adam başımızın üstünde yeri vardır. Eğer Bağlar halkına, Diyarbakır halkına hizmeti olmuşsa o bizim baş tacımızdır. Ama olmamışsa o her şeyiyle Kürt olsa benim hiç umurumda değil. Önemli olan halka hizmettir. Önemli olan insanlarımıza hizmettir. Hizmet en büyük şiarımızdır.  Şahsım olarak, benim için hizmet her şeyin üstünde gelir. Ben halkıma bir gün hizmet ettiğim zaman sanki o gün milyonlarca para kazanmış gibi seviniyorum. Bu benim kişiliğimdir.

BAĞLAR BÖLGESİ KAYAPINAR’ I GEÇECEK

 Hacı DALGIÇ: Bizim vasıtamızla Bağlar halkına neler söylemek istersiniz?

Bedirhan AKYOL; Bizim Bağlar’ ın yeri bu değil, gelişmesi bu değil. Şimdi şunu söyleyeyim, villaları götürmüşler Silvan yoluna vermişler. Hep tarım arazileri, yani kazıyorsun 4-5 metre, hepsi toprak. Villaların yeri Karacadağ bölgesidir. Villanın anlamı nedir, serin, temiz havanın olduğu yer. Diyarbakır’ da temiz havanın olduğu yer neresidir? Karacadağ bölgesidir.  Daha çok böyle modern inşaatların Karacadağ bölgesinde yapılması lazım. Çünkü güzel havanın, güzel suyun ki Karacadağ suyu tahlillerde, bu hazır sulardan üstün ve temiz çıktı. Bir de su havzaları var, su çok. Suyla ilgili hiçbir sıkıntı yok. Allah kısmet ederse biz geldiğimizde Bağlar bölgesi Kayapınar’ ı geçecek. Bağlar 1. olacak, Kayapınar 2. olacak. Çünkü bizim arazi şartlarımız çok uygun, Bağlar bölgesinde. Onun için Allah’ ın izniyle çok güzel şeyler yapacağız. Tarım için elimizden geleni çiftçilerimize yapacağız. Şimdi adam diyor ki elektrik sıkıntım var. Sondajın üzerinde güneş enerjisi panelleri ki, bizim güneşimiz çoktur. Diyarbakır’ da en az 8-9 ay güneş var. Çiftçilerimizi buna entegre edeceğiz ki, güneş enerjisiyle elektrik sorunu kalmıyor. Sulu arazi haline getiriyorsun. Bir sondaj vurup o güneş enerjisiyle istediğini yapabiliyorsun. O sıkıntıyı da ortadan kaldıracağız. Biz çiftçilerimizle beraber çalışacağız, onlara destek vereceğiz o konuda, eğitimler vereceğiz. Böyle bir projemiz de var.

DİYARBAKIRSPOR’ UN TEKRAR SÜPER LİGE ÇIKMASI BEKLENTİM OLABİLİR, ÇÜNKÜ O BİZİM İÇİMİZDE KALMIŞ

 Hacı DALGIÇ: Sayın başkan seçim yolunda başarılar diliyoruz, memlekete hizmet edecek insanların kazanmasını arzu ediyoruz. Siz de de o ışığı görüyoruz. Allah hayırlara vesile etsin.

Bedirhan AKYOL: Biliyorsun benim maddi olarak herhangi bir beklentim yok, asla. Bu saatten sonra da zaten olamaz, yaşımız artık geldi geçiyor. Benim tek mücadelem Bağlar halkına hizmetler sunmak. Benim tek amacım odur, başka bir beklentim yoktur. Ne milletvekilliği beklentim vardır, ne bir bakan olma beklentim vardır, yoktur yani. Belki bir kulüp başkanı olarak Diyarbakırspor’ un tekrar süper lige çıkması beklentim olabilir, çünkü o bizim içimizde kalmış. Diyarbakırspor bizim gözbebeğimizdir, bizim her şeyimizdir.  Ama onun dışında başka bir beklentim yoktur. Sadece beklentim Bağlar halkına hizmet etmektir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.