Hayırlı Bayramlar!

On beşinci sayımızı çıkarmış olmanın heyecanını, Ramazan Bayramıyla birlikte karşılamış olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu vesileyle havasını, suyunu, insanının samimiyetini ve sıcakkanlılığını sevdiğim güzel şehrimin, güzel insanlarının mübarek Ramazan bayramını tebrik ediyorum.

Bu sayımız mahiyeti itibariyle adeta bir bayram özel sayısı gibi oldu. Gazetemizin bugüne kadar ki içeriğinin, kasıntı olmaktan uzak, samimi havasından olsa gerek şartlara adapte olup hoşgörünüze sığınıyoruz. Gazetemizi hemşerilerimizle bayramlaşma zemini olarak görüp gazetemizde verdiği mesajlarla siz değerli insanlarımızla göz teması kuran ve güzel temennilerini ifade eden yerel yöneticilerimiz, STK temsilcilerimiz, iş dünyasının değerli mensupları ve esnaflarımıza şehrimiz adına teşekkür etmek istiyorum.

Şimdiye kadar şehir olarak pek alışık olmadığımız bu fotoğraflı mesaj çalışmasında yer almasını arzu ettiğimiz ancak ne hikmetse şimdiye kadar alışmadıklarından ötürü yadırgadıkları kanaatini taşıdığımız şehrimizin yerel dinamiklerinin(belediyelerin, yüzlerce üyeleri olan Odaların, SİAD’ların, SİFED’lerin ,GİAD’ ların) bütçe bahanelerinin ardına sığınarak bayram mesajları yayınlamaktan imtina etmesi şevkimizi kırıyor, bizi üzüyor. Sene olmuş 2017, biz halen makam ve koltuk sahiplerine sosyolojik tespitlerle gazetemizin toplumsal değerini ve hizmetini izah etme mecburiyetinde hissediyoruz.

Bu şehir, bizim güzelliklere, güzel haberlerle insanımızın moral dünyasına hizmet ettiğimizi ve samimi gayretimizi anladığı için bizi sevdi ve kabullendi. Bu bir kültür meselesi; şehir kültürü olarak bizim insanımız modern dünyadan geri değil, çok noktada ileri olduğunu bile iddia edebilirim. Hal böyle iken kendine sanayici, işadamı derneği, federasyonu, diyen STK’ ların değil sadece Diyar Magazin’ e, yerel basın kuruluşlarına yönelik bu anlamsız(!)tavırlarını Yüksek Karar Organlarında(!) değerlendirip, Ülkemizin diğer şehirlerindeki muadilleriyle kendilerini kıyaslayarak, bu duruma çeki düzen vermelerini ihtar ediyorum.

Açık söyleyeyim, onlarca iş adamı üyesi olan bu sanayici ve iş adamı derneklerinin yerelde basın kuruluşlarına yılda en fazla iki üç kez olan bayram ve yılbaşı gibi özel günlerde bile ayıracakları bütçeleri yoksa; biz şöyleyiz, biz böyleyiz diye martaval okuyup, mülki amirlerimizin ziyaretlerinde, davetlerinde boy gösterip değerli vakitlerini zayii etmesinler. Oturdukları yerde otursunlar, bıraksınlar bari adamlar işini yapsın, hizmet üretsinler. Yani görüyorsunuz şehrimiz ne kadar büyüse de dünya küçük, herkes herkesi tanıyor. Onun için ya olduğumuz gibi görünelim ya da göründüğümüz gibi olalım. Vesselam.

Hacı DALGIÇ