Hacı DALGIÇ; “Gastronomi Başkenti” olmak için ne bekliyoruz!

14 Temmuz 2020 21:35

 

Türkiye’ nin önde gelen seyahat acentelerinden Hoştur, Türkiye’ nin gastronomi duayenleriyle Covid-19 salgınının hemen arifesinde Diyarbakır’ a çıkarma yapmıştı. Salgının gölgesinde kalan ziyaret  gastronomi turizmi açısından büyük önem taşıyordu. Hemen yanı başımızdaki Gaziantep ile kıyaslanmayacak düzeyde üstün ve zengin bir mutfağa sahip olan şehrimizin maalesef tanıtım anlamında eksiklikleri, gastronominin  (diğer tarihi, dini ve kültürel turizm ögelerini saymıyorum bile) başkenti olmasının önündeki en büyük engel olarak kendini gösteriyor.

Kavşaklara “Peygamberler ve Sahabeler Şehrine hoş geldiniz” demekle,”#inanın görmeye değer” gibi yalvarma moduna girmekle tanıtım yapılmış olunmuyor. Hele ki nereden çıktığı belli olmayan bir 33 medeniyettir tutturmuş gidiyoruz. Benim bildiğim medeniyet derken Hint Medeniyeti, Çin Medeniyeti bize okutulan tarihiyle Avrupa medeniyeti,  Aztek, İnka, Antik Mısır medeniyeti gibi dünya üzerinde belli başlı uygarlıklardan bahsedilirken Diyarbakır’ ın şehirde hüküm sürmüş hanedanlıklarını medeniyet diye zikretmeye ne hacet. (33 medeniyeti sayabilen bir babayiğide şimdiye kadar denk gelmedim).  Diyarbakır öyle cevherlere sahip ki içini dolduramayacağımız bu tarz söylemlere ihtiyacımız yok, kaldı ki ilim ehli nezdinde gülünç duruma düşme riski de var. Neyse sadet harici girdi. Demek söyleneceği varmış ki Allah konuşturdu.

Şehrin dinamikleri şehrin tanıtımı açısından eksi not almaya devam ederken, bireysel bazda şehrin kalkınması ve tanıtımı için gösterilen gayretler yüzümüzü ak ediyor. Bunlardan biri şehrin gastronomi akademisi unvanını hak eden HANCI’ nın işletmecisi Şeyhmus DOĞAN; bilgisi, görgüsü, uzmanlığı, esnaflığı, memleket sevdası ve sahip olduğu vizyonuyla şehrimize kazandırdığı Doğan Sofra Salonu ve HANCI ile Diyarbakır için bir değerdir. Bir diğer isim de gelenekseli modernlikle harmanlayıp yenilikçi yönüyle Diyarbakır’ ın ve Türkiye’ nin damağına kazandırdığı yeni Mor Baklava ve emsaliyle yüksek bir marka değerine sahip Hacı Levent. Bunlar gibi Şehrin marka değerine artı değer kazandıran Onur Ocakbaşı, Fırın-ci, Tavacı Recep, Paçacı Fazıl Usta, Sıtkı Usta, Saim gibi sayısı iki elin parmağını geçmeyen markaların rol model olarak şehrin gastronomisine kattığı değerin ve öneminin farkındayız.

Gelelim yine Hoştur’ a; Şehrimizin tanıtımı açısından büyük önem atfettiğimiz bu organizasyonda kimler yoktu ki; Türkiye gastronomisinin ünlü markalarının sahipleri, gastronomi uzmanları, gastronomi alanında söz sahibi ulusal basın temsilcileri.. İki gün süren organizasyonda SUR’ daki tarihi mekânlarda yöresel lezzetlerimize hayran bıraktık. Zerzevan turuyla hayranlıklarını katladık. Dicle Vadisi’ nde On Gözlü Köprüye nazır kahvaltımızla taçlandırdık. Elimizde işte böyle hayran bırakan, izi damaklardan yıllarca silinmeyecek gastronomi mücevherimiz olmasına rağmen yanı başımızdaki Gaziantep kadar olamıyoruz. Allah aşkına küçümsemek için değil ama, Gaziantep’ in neyi var; bir Zeugma, bir kalesi, bir baklavası, bir de kebabı.. Ama işin başında şehrini sahiplenen dinamikler var, adeta seferberlik ilan etmişçesine topyekün, yekvücut hareket eden bir yönetim anlayışı var. TV programlarına bile akın eder gibi şevkle çıkan elindeki değerleri canhıraşane pazarlamaya çalışan bir yönetim anlayışı var. Bizle kıyaslanmayacak derecede adeta pazarlamanın sihirli değneğiyle bugün gelinen noktada elin oğlunu sabah İstanbul’ dan uçağa bindirip, Antep’ e getirip yedirip içirip, cebinden parasını alıp yolcu ediyor. Bizim neyimiz eksik; söz israfına gerek yok, diğerlerinden kat’ ı nazar sadece üç harf bile fazlasını elde etmeye yeter; SUR…

Popülizm de bir yere kadar. Bizim ağzı laf yapan değil, icraat yapan samimi yöneticilere ihtiyacımız var. Taş üstüne taş koymayı, var olan taşı kaldırıp yerine yeni taş koymak olarak algılamayan, memleketin sermayesini yol yapmakta harcamayan dirayetli ve Allah’ tan gerçekten korkan idarecilere ihtiyacımız var. Sayın Valimizin Hz. Süleyman’ da ailesiyle birlikte verdiği görüntü içimizden biri olduğu izlenimini verdi. Çünkü kendisiyle tanışmadım ve önceki özel kalem müdürünün marifetlerinin bende uyandırdığı kanaatten ötürü sonuçsuz kalacağına emin olduğumdan bir randevu talebim de olmadı. Şehrimize yeni atanan Sayın Valimiz Münir Karaloğlu’ nun turizmin başkenti Antalya’ dan gelmiş olması, şehrimizi ayağa kaldıracak yegane değer olarak gördüğüm turizm anlamında beklentilerimi yükseltmemi sağladı. İnşallah yanılmam.

Saygıyla kalın…

Hacı DALGIÇ

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.