DİKO Başkanı Mehmet Yüksel; “Üretim, üretim, üretim… Hizmet, hizmet, hizmet”

DİKO Başkanı Mehmet Yüksel;  “Üretim, üretim, üretim… Hizmet, hizmet, hizmet”
22 Ağustos 2022 14:44
A+
A-

Yıllardır hizmet verdiği ve ekmeğini yediği kuyumculuk sektörüne vefa borcu ve hizmet fırsatı olarak gördüğü Diyarbakır Kuyumcular Ve Sarraflar Odası Başkanlığı’ na seçildiği günden bu yana hizmet aşkı ve şevkiyle gece gündüz demeden projelerini hayata geçirmeye çalışan Mehmet Yüksel ile kısa sürede hayata geçirdiği projelerini konuştuk.

 

Faaliyete geçirdiği projeleriyle sadece Diyarbakır’ da değil Türkiye’ de de adından söz ettiren ve uygulamalarıyla kuyum sektörünün önünü açtığı gibi diğer esnaf odalarına da örneklik teşkil eden Mehmet Yüksel çok şey değiştirecek.

 

D.M: Mehmet Bey geçen sayımızdaki röportajımızda “sorunları çözene kadar o koltuğa oturmayacağım” demiştiniz. Şu an sizinle koltuğunuzda otururken röportaj yapıyoruz. Sorunları çözdünüz mü?

 

Mehmet Yüksel: Evet bu röportajı geçen ay faaliyete açtığımız yeni hizmet binamızdaki yönetim ofisimizden, sektörümüzün acil sorunlarını çözüme kavuşturmuş olmanın rahatlığı ve güveniyle veriyorum. Öncelikle oda yönetim ve denetim kurullarındaki bütün arkadaşlarımızın eşit oya sahip olduğu meclis yönetim sistemimizi hayata geçirdik. Yönetimdeki tüm arkadaşlarımız kendi işyerlerine sahipler. Sektördeki arkadaşlarıma mahcup olmamak için seçim öncesi söz verdiğim vaatlerimi yerine getirebilmek ve mesleki sorunlarımızın çözümünde daha aktif olmak adına bütün ticari faaliyetlerimi durdurdum. Acil çözüm bekleyen sorunlarımıza yönelik olarak yaptığımız çalışmalardan ilki, Cadde 75 üzerinde mesleğimize ve sektörümüze yakışan DİKO hizmet binamızı ve yönetim ofisimizi faaliyete geçirdik. Geçtiğimiz ay kalabalık bir davetli topluluğuyla birlikte hizmet binamızın açılışını gerçekleştirdik. Gece yarılarına kadar yönetim ofisimizde acil çözüm bekleyen sorunlarımızın üstesinden gelmeye çabalıyoruz. Akabinde orta ve uzun vadeli plan ve projelerimizi uygulamaya başlayacağız. Sektörümüzün acil çözüm bekleyen sorunlarını kısa sürede çözdüğümüzü söyleyebilirim.

D.M: Yazılı ve görsel, yerel ve ulusal basından çalışmalarınızı yakından ve ilgiyle takip ediyoruz. Çalışmalarınızla Türkiye’ de daha önce yapılmamış ilklere imza attığınızı görmek bir Diyarbakırlı olarak bizi de gururlandırıyor. İsterseniz sözü fazla uzatmadan hayata geçirdiğiniz projeleriniz üzerinde konuşabilir miyiz?

 

Mehmet Yüksel: Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası yönetimi olarak oluşturduğumuz meclis yönetim sisteminde istişarelerimiz sonucunda tespit ettiğimiz eksiklikleri, ortak akıl ve işbirliği mekanizmasıyla çözüme kavuşturuyoruz. Öncelikle kasasında parası olmayan bir oda yönetimini devraldık. Kendi öz sermayem ile kiraladığım DİKO başkanlığı hizmet binasını ve DİKO Cafe’ yi hayata geçirdik. Kuyumcu esnafımızın bir araya geleceği ve birlik beraberliğimize katkı sunacak, kaynaşmayı sağlayacak, dostluğumuzu pekiştirecek bir ortam sağladık.

Sektörümüzün acil sorunlarının çözümü için bürokrasi alanında yapmamız gereken tüm ziyaret ve görüşmelerimizi gerçekleştirerek, gerekli destekleri aldık.

Projelerimiz arasında yer alan Darphane ile anlaşma sağlanarak ata grubu (çeyrek, cumhuriyet vs.) ürünlerin ilimize temin edilmesi yönündeki çalışmalarımız, Hazine ve Maliye Bakanlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürü sayın Yasir Şahin Bey’ le gerçekleştirdiğimiz görüşmeler olumlu sonuçlandı. Dürüst, temiz güvenilir bir ticaret anlayışını yerleştirmek, Türkiye‘nin sorunu olan merdiven altı üretim diye tabir ettiğimiz düşük ayarla mücadele için böyle bir adımı atmaya karar verdik. Bundan böyle sistematik bir şekilde odamızın kanalıyla piyasaya sürülecek darphane ürünleriyle düşük ayarlı ürünlerle mücadelemizde büyük bir mesafe kat edeceğimizi söyleyebilirim. Böylece planladığımız gibi Türkiye’ de ilk olan bir uygulamayla Darphane kontrolünde 22 ayar 916 milyem atacak şekilde ürünler Diyarbakır a gelecek, bütün toptancılarımız gelip odamızdan alacaklar.

 

Yine sektörümüzün önemli sorunlarından olarak gördüğümüz düşük ayarlı ürünler ile mücadele konusunda Vergi Dairesi ve Emniyet Mali Şube de bize desteklerini sunacak. Düşük ayarlı ürünlerle mücadelemizde denetim ekibimizin tespiti halinde ilgili esnafımız hakkında tutanak tutularak bir daha yapılmaması için uyarıda bulunulacak. Tekrarı halinde aklıselim davranılarak güzellikle esnafımızı kazanmaya çalışacağız. Zannetmiyorum ki hiçbir esnaf arkadaşımız memleketimiz için iyi olan adımımızda bizimle birlikte olmasın. El birliğiyle, birlik ve beraberlik içerisinde bu güzel projeyi hayata geçireceğiz. Bizden sonra bütün odalar bunu hayata geçirmek için adım atacaktır.

 

Yine Türkiye’ de bir ilk olarak çok ses getiren “Pazar Günü Nöbetçi Kuyumcu” uygulamamızı hayata geçirdik. Bazı esnafımızın pazar günü hatta bayram tatillerinde bile açarak fırsatçılık yaptığına, hem esnafın hem de vatandaşımızın aleyhine olacak tutumlar sergilediğine, bu durumun sektörümüz ve memleketimiz açısından olumsuzluklar netice verdiğine şahit olmuştuk. Memleketimizdeki huzur ortamıyla birlikte gelinen noktada turizmin de canlanmasıyla şehrimize gelen turlar ve turist sayısında gözle görülür bir artış oldu.  Merkez ve taşra ilçelerimizdeki tüm esnafımızı kapsayacak şekilde nüfus potansiyeline göre nöbetçi kuyumcu sistemi oluşturduk. Tarihi SUR ilçemizdeki turist yoğunluğunu da göz önüne alarak 5-6 nöbetçi olacak şekilde sistematik hale getirdik.

 

Bununla birlikte memleketimize özgü “Diyarbakır Hasır Bileziği”, “kişnişli” gibi el işçiliği ürünlerimizin ticari hacminin artması amacıyla, satışını kolaylaştırmak ve Şehrimize gelen turistlerin hediyelik olarak alabilmesi için normalde 60-80 gram aralığında olan hasır bileziğimizin 25 gram seviyelerinde ve 22 ayarın yanında 14 ayarının da üretimi yapılarak, nöbetçi esnafımıza vitrininde sergilenerek satışa sunulması zorunluluğu getirdik. Böylece hem üreticimiz desteklenecek, hem kaybolmaya yüz tutan el sanatımız gelişecek, hem de Diyarbakır hatırası olarak turistik bir öge haline gelerek hem şehrimizin tanıtımı, hem de şehir ekonomisine artı değer kazandırılacak çok yönlü bir proje. Esnafımızın bu konudaki duyarlılığına da çok teşekkür ediyorum.

 

D.M: Seçim bildirgenizde “Odanın kontrolü dışında iç ve diş merdiven altı üretilen ayarı belirsiz, patentsiz ürünlere kesinlikle izin verilmeyecek. Bu konu hakkında hassasiyet gösterilecek kesinlikle bu tür üretime izin verilmeyeceğini” belirtmiştiniz. Bu konuda attığınız adımlar oldu mu?

 

Mehmet Yüksel: Diyarbakır dışından, Kahramanmaraş ve Gaziantep gibi çevre illerden ve özellikle üretimin merkezi konumundaki İstanbul’ dan, şehrimize gelen çantacıları kontrol altına aldık. Altın takılarda kullanılan taş miktarı ve özellikle kelepçeli ürünlerde kullanılan metal yayların altın olarak değerlendirilmesinde vatandaşımız açısından aleyhe bir durumun ortaya çıkmaması için gerekli tedbirlerimizi aldık. Üreticilerin bu konuda hassasiyet göstermelerini istedik ve kriterlerimize uymayan ürünlerin satışını yasakladık.

Ayrıca firması, markası, nerede üretildiği belli olmayan patentsiz ürünlerin de ilimizde satışını yasakladık.

Diyarbakır yol üzeri bir satış alanı değildir. Herkesin çevresi, eşi, dostu var. Esnafımız aradan yıllar geçse bile sattığı ürünün arkasını düşünerek satmalı, beş yıl sonra bile olsa geri gelecek sana o hesabı soracak. Çantacı arkadaşlarımızın dışardan getirdikleri ürünlerini detaylı kontrollerden geçirdikten sonra satış izni veriyoruz.

Bunu da belirteyim yeri gelmişken, dışarıdan gelen çantacı arkadaşlarımız esnafımız arasındaki iletişimin nakil hattı hükmündedirler. Türkiye’ nin bütün illerinde bütün haberleşmeyi bu arkadaşlarımız yapıyorlar. Bir esnaftan bir esnafa laf, söz gezdirirken bazı değerli arkadaşları tenzih ederek söylüyorum, esnafın birlik beraberliğine farkında olmadan zarar verebiliyorlar. Esnafımızın birlik beraberliği bizim için çok önemlidir, bunu zedeleyecek söz ve tutumlardan uzak bir şekilde konuşma ve davranışlarına dikkat etmelerini özellikle tavsiye ediyoruz. Ayrışmaya kapı açacak tutumlara dikkat etmeyen arkadaşlarımızın şehrimize girişini engelleyecek tedbirleri de alacağız.

Çantacıların bütün patentsiz ürünlerini ve düşük ayar sorununu çözdük. Bütün odalar arıyor, nasıl yapıyor, nasıl yürütüyorsun? Diye. Söylemle değil, bir projeyi oluştururken onun zeminini oluşturmak gerekiyor. Biz bir yazılım programı hazırladık 25-30 bin tl verdik o programa, personel alıp takibi için oturttuk. Fuarlara giriş sistemi gibi 3 günlük, haftalık ya da 15 günlük çeşitli süreleri kapsayacak şekilde satış izni verdiğimizi izin kimlik kartıyla belirtiyoruz. Diyarbakır’daki yerli çantacılarımızın 15 günlük izin süresi var, dışardan gelenlere 3 gün veya 1 hafta süreli olarak izin veriyoruz. Belirtilen süre sonunda o kimliği kullanamıyorlar.

D.M: Sayın Başkanım, kamudaki yöneticilere ve diğer oda yönetimlerine de örnek olacak, üzerinde sıklıkla durduğunuz  “Şeffaflık” hususunda neler söylemek istersiniz?

Mehmet Yüksel: Diyarbakır’ da ilkleri gerçekleştirdiğimiz için şükrediyoruz, bu bize güç veriyor. Burada oda yönetimlerine sesleniyorum. Aslında odalar yanlış yapıyorlar. Odalar şeffaf olmalı. Yanlış anlaşılmasın hiçbir odamızı, kimseyi itham etmiyoruz, hepsi bizden daha iyidirler, dürüsttürler, sağlamdırlar. Aslında gerek duymuyorlar, yanlış bir gözle mi bana bakıyorlar diye endişelenmiyorlar, nasılsa gelir de gider de bellidir diyorlar. Öyle düşünüyorlar ama ne yazık ki, dışardan öyle görünmüyor. Bu kardeşlerinin kendilerine bir önerisidir. Şeffaf olunuz, şeffaf olunuz, şeffaf olunuz!

Odanın bir resmi hesabını açın bütün gelirleri o hesaba gelsin, bir gider de olursa faturalandırılıp yönetim kurulu kararıyla belgelendirilir. Sizin de hiç kimseden gizli saklınız da kalmaz rahat edersiniz, başınız dik çıkarsınız. Arkadan kötü konuşulmasına kapı açmamak lazım, şeffaf olun rahat olun, böyle şeylere izin vermeyin. Şeffaflık Allah’ ın üzerimize bir emridir. Şöyle diyeyim, Tunceli de Belediye Başkanı Maçoğlu aslında komünisttir. Belediyenin giriş çıkışlarına gelir giderleri kocaman afişlerle yazmış. Şeffaflık, dürüstlük, açıklık İslam’ ın emri! Biz neden bunu yapmayalım.

Biz de şu an odamıza resmi bir banka hesabı açtık. Gelir ve giderlerimizi panomuzda yayınlıyoruz. Açığı varsa da biz yönetim olarak aramızda kapatıyoruz. Bak nasıl bir sistem yürütüyoruz; odanın açığını ben şimdi yönetimdeki arkadaşlarıma desem gelin kapatın diye hepsi kapatır. Gerek de bulmuyorum. Diyorum elhamdülillah vardır ben şimdi kapatıyorum, ilerde Allah büyüktür. Biz sistemi oturttuğumuzda inşallah artık cebimizden vermeyiz. Burayı açtığımızın beşinci ayıdır. Beş aydır para oluşmadı. Ben yine de kendi mağazama gönderiyorum. Ne zaman kadar bu kira verilecek dediler. Bu ayda idare edin dedim. Gelecek ay inşallah rayına oturur. Şu an yönetim ofisinde çalışan arkadaşlar daha öncede yanımda çalışan kişiler. Biri dayıoğlum biri de eniştem. Bunların giderlerini kendim karşılıyorum. Odaya çalıştıkları halde odada para olmadığı için ben kendim karşılıyorum, Beş aydır kendi öz sermayemle karşılıyorum. Şükür ki vardır. Olmasaydı nasıl karşılardım. Şeffaf yönetim anlayışımızla yine Türkiye’ ye model olacak bir projeyi daha hayata geçirdik.

Burada çalışan tüm personellerimize elden para alınmaması hususunda titizlikle davranmalarını, bu konuda hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğimi belirttim.

 

D.M: Fuarlar sektörünüz açısından büyük önem taşıyan etkinlikler olarak göze çarpıyor. Bu yöndeki çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?

 

Mehmet Yüksel: Yönetim kadromuzla fuarlara gidiyoruz. Gelecek yıl mayıs ayı için planladığımız Diyarbakır kuyumculuk fuarını şimdiden tanıtıyoruz. İstanbul fuarından sonra ikinci uluslararası kapasitede ve büyüklükte bir fuar organize etmeye çalıştığımız için önümüzdeki yılı planladık. Ünlü sanatçıların veya sporcuların da davet edileceği adından ses getirecek bir fuar planlıyoruz. Belli başlı isimlerin davet edileceği büyük bir etkinlik planlıyoruz. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de söz verdi katılacağım diye. Şimdiden 300 adet oda kapattık. Fuar süresince, gelen misafirlerimize Diyarbakır ı da tanıtacak organizasyonla Diyarbakır’ın misafirperverliğini gösterecek bir çalışma olacak, şehrimizi tanıtacak çok yönlü bir etkinlik olacak.

Önümüzdeki aylarda ilimizde gerçekleşecek olan evlilik fuarında oda olarak stant açacağız. Oda olarak imkânımız olmasa da ben karşılayacağım, imkânı olmayan odamız mensuplarına stant açacağız ve Diyarbakır ürünlerini orada sergileyeceğiz. Üretici firmalarımız yöresel ürünlerimizi orada satışa sunacaklar.

Eylül ayında Gaziantep’ te planlanan kuyum ve mücevherat fuarında da oda olarak bir stant kiraladık. Gücü yetmeyen küçük esnafımızın da ürünlerini sergilemesine fırsat tanıyacağız.  Küçük esnafımızın markalaşması yönünde desteklerimizi sunacağız. Bizim hedefimiz küçük esnafı büyütmek. Önümüzdeki hedefimiz; üretim, üretim, üretim…

 

İl Milli Eğitim Müdürümüzle planladığımız çalışmada da bir şeyler ortaya çıkmaya başladı. Üretimle ilgili güzel şeyler düşünüyoruz. Üreticilerimize yönelik bir araya getireceğimiz ve destekleyeceğimiz çalışmalar içerisine gireceğiz.

 

Fuarlarda ve çeşitli ortamlarda bir araya geldiğimiz Türkiye nin çeşitli illerinden oda başkanları “Mehmet Bey seni hayranlıkla takip ediyoruz. Sende güzel şeyler var, bir ışık var, aşk ve şevk var” diye hayranlıklarını ifade ediyorlar. İnşallah bu heyecan bitmez. Bu tarz ifadeler şevkimizi arttırıyor. Marifet iltifata tabidir diye bir söz var. Yaptıklarımızın takdir edilmesi bizi ayrıca motive ediyor.

 

D.M: Bir “Cansever” olarak yaptığınız sosyal duyarlılık çalışmalarınızla Türkiye kamuoyunda tanınıyorsunuz. Oda ile ilgili yoğun çalışma temponuz içinde can dostlarımıza yönelik çalışmalarınıza fırsat bulabiliyor musunuz?

Mehmet Yüksel: Ben beş aydır kendi dükkânıma gidip te oturmamışım. İşimi bıraktım. Benim Huzur Çiftliğim vardı, şu an maaşlı çalıştırdığım aileler onlarla ilgileniyor. Onlar bakıyorlar. Ben hala o Huzur Çiftliği’ me uğrayamadım. Sadece bir kez yönetim kadromuzla gittik, misafir gibi ve döndük. Benim en sevdiğim ve huzur bulduğum alan ki adını da “Huzur Çiftliği” koymuşum, ona rağmen ben bütün zevklerimden, bütün ticaretimden ve özel hayatımdan feragat edip sadece bu sektöre hizmet aşkımdan ötürü bunu gerçekleştirmek için göreve talip olduğumu belirtmiştim. Hiç durmuyoruz, gece saat birlere kadar buradayız. Ailemi de ihmal edecek düzeye geldi. Eşime kendimi affettirmek için kendimle beraber Van ve Gaziantep fuarlarına götürerek kendimi bir nebze olsun affettirmeye çalışıyorum.

Bu arada şöyle bir güzellik oldu. “Huzur Çiftliği” ile ilgili bir belgesel film çekimi yapılmıştı. Konya Selçuklu Üniversitesi’ nde düzenlenen 20. Kısa Film Festivali’ nde, belgesel dalında ödüle layık görüldü. Kültür Bakanlığı’ nın da desteğiyle düzenlenen festivalde bakanlar, rektör, akademisyenler, sinemacılar önünde düzenlenen törende şahsıma ödül verdiler. Bu beni çok onurlandırdı. O ödülü Diyarbakır’ a aldık. Bir doğasever olarak, bir hayvan sever ve Cansever olarak bir Diyarbakır insanına bu ödülün verilmesi çok anlam yüklü bir olaydır. Mehmet Yüksel bir canseverdir. Türkiye genelinde bizi bu yönümüzle tanıyan binlerce insandan aldığım dua ile yolumun açık olacağına inanıyorum. Bu çoğu hayvanseverin, canseverin dualarıydı. Şunu da belirteyim. Bu yoğun süreçte hayvansever arkadaşlarımızı ihmal ettiğimizi düşünerek Diyarbakır’ da bu alanda gönüllü 20-25 kişi hayvanseverlerle  bir araya geldik. Sokak hayvanları için ambulans ve mama fabrikası oluşturmak gibi projelerimizin müjdesini verdik. Birlikte ve sistemli bir şekilde adım atmak için kararlar aldık.

 

D.M: Her güzel şeyin karşısında olan birileri mutlaka çıkıyor. Çalışmalarınız camianızda nasıl karşılanıyor?

Mehmet Yüksel: Esnaf camiamızda bazı çatlak sesler olsa da her şeye kulağımızı tıkadık. Tek gayemiz var ; hizmet, hizmet, hizmet… Kimseye lafla cevap vermeyeceğiz. Biz hizmetimizle, icraatlarımızla en güzel cevabı verme kararı ve kararlılığındayız. Muhalefet olması gerekiyor aslında. Muhalefetin olduğu yerde hizmet olur. Ben buna inanıyorum. İstiyorum ki kuyumcular esnafımız bizi eleştirsin, hatalarımızı söylesin. Bu bizi daha fazla çalışmaya ve hizmet üretmeye sevk edecektir.

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.