Mehmet Yüksel; “Oda başkanlığı adaylığımı bir vefa borcu olarak görüyorum”

Mehmet Yüksel; “Oda başkanlığı adaylığımı bir vefa borcu olarak görüyorum”

Kurucusu olduğu Yüksel Kuyumculuk firmasıyla kuyumculuk sektöründe başarılı çalışmalarıyla bilinen, kamuoyunun doğaya ve hayvanlara tutku derecesindeki sevgisiyle gerçekleştirdiği toplumsal duyarlılık çalışmalarıyla tanıdığı Yüksel Gold Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yüksel, 28 yıllık mesleki deneyimiyle Kuyumcular Odası Başkanlığı’ na adaylığını açıkladı.

“Sektörün hizmetkârlığına talibim“ diyerek Diyarbakır Kuyumcu esnafının sorunlarını ortak akıl ve işbirliği çerçevesinde çözmek ve projeleriyle kuyumcu esnafına fayda sağlamayı hedefleyen Mehmet Yüksel ile doğa ve hayvan sevgisini, oda başkanlığı seçim sürecindeki çalışmalarını ve projelerini konuştuk.

D.M: Kendinizden kısaca bahsedebilir misiniz? Mehmet Yüksel Kimdir?

Mehmet Yüksel; Kimlikte Muhammed olan ismimi Peygamber Efendimize hürmeten kullanmıyorum. Toplumda ve çevremde Mehmet Yüksel olarak biliniyorum. 1975 Diyarbakır merkez doğumluyum. Yöremizin önemli âlimlerinden Seyfülmüluk’ lu Şeyh Mehdi’ nin oğluyum. Evliyim, 4 çocuk babasıyım. Lise mezunuyum, çocuklarımın hepsi eğitimli, iyi yerlerde okuyorlar, eğitime çok önem veren bir kişiyim. Kendimi “Cansever” olarak tanımlıyorum.

Her an değişen bu dünyada, yenilikçi bakış açısına sahip, iş disiplini ve iş ahlakına önem veren bir esnafım. 1993 yılından beri kurucusu olduğum Yüksel GOLD ile kuyumculuk sektöründe başarılı bir şekilde hizmet vermekteyim. Bunun yanı sıra farklı alanlarda da ekonomik yatırımlarım bulunmakta. 100′ e yakın çalışana istihdam sağlamakla onur duymaktayım.

D.M: Hayvanlara ve doğaya düşkünlük derecesinde olan sevginizle ulusal ve uluslararası basında haberlere konu olmuş biri olarak yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?

Mehmet Yüksel; Hayvanlara düşkünlüğüm var, hayvanları çok seviyorum. 28 yıldır kuyumculuk mesleğiyle uğraşıyorum. Sektörde dürüstlüğümüzle ve hassas davranışımızla belli bir aşamaya geldik. Son sekiz yıldır sistemi oturttuğum için kendimi mağazadan biraz daha geri çekerek hep hayalimde olan doğaya ve hayvanlara birebir dokunmak için kendime bir yol çizdim. Bu anlamda insanlık adına özgün bir çalışma içerisindeyim. 160 dönümlük bir arazi aldım ve hayvan bakımevi ve barınağı olarak “Huzur Çiftliği” adıyla düzenledim. Sokakta yaşayamayan hasta, engelli ve bakıma muhtaç hayvanları alıp tedavisini yaptırıp, orada barındırıyorum. Şu an çiftlikte hayvanların bakımını ve beslenmesini yapan iki aile var. Bunu kendi öz sermayem ile yapıyorum. Oysa haber bültenlerinde bazı hayvan bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde gerekli özenin gösterilmediğine tanıklık ediyoruz maalesef. Sokakta yaşayan yaralı ve bakıma muhtaç hayvanların öldürüldüğü gibi durumlar bir insan olarak beni derinden üzüyor.  Ben kendim yaralı bir hayvan gördüğümde duyarsız kalamıyorum. Veterinere götürüp gerekli sağlık kontrollerini yaptırıp sonra da barınakta koruma altına alıyorum. Şu an 400 civarında sokak hayvanının bakımını, beslenmesini ve sağlık ihtiyaçlarını karşılamaktayım. Orada huzurlu bir ortamda yaşıyorlar. Ben eskiden beri bu konuda çok hassas bir insanım. Çok üzülüyorum. Bir insan düzgün olmalı, topluma, insana, cana faydalı olmalı, her şey para olmamalı. Bundan dolayı topluma faydalı olmaya, örnek olmaya çalışıyorum. Bu duyarlılığımız ulusal basının ve Avrupa’ dan, Amerika dan  uluslararası basının da ilgisini çekti, haber bültenlerine konu oldu.

D.M: Mehmet Bey, Yüksel Kuyumculuk olarak sektörde iyi bir konumda olduğunuzu gözlemliyoruz. Yakın zamanda gerçekleşecek olan Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Oda Başkanlığı seçimlerine de adaylığınızı açıkladınız. Bu süreçte başkan adaylığı kararınızın oluşmasında neler etkili oldu?

Mehmet Yüksel: Ben prensip olarak siyasetten ve siyasi partilerden uzak duruyorum, bütün bir kesime hitap etmeye çalışıyorum. Sadece bir vatandaş olarak, bir hayırsever olarak, bir cansever olarak işimi yapıyorum yıllardır. Benim mesleğim kuyumculuk, yıllardır bu meslekteyim. Oda başkanlığı adaylığımı bir vefa borcu olarak görüyorum. Kuyumculuk sektörümüzün hizmetkârlığına talibim. Son zamanlarda sektörümüzde kabul edilemeyecek sıkıntıları tespit ettim. Ekmek yediğimiz ve bu kadar yıl hizmet yaptığımız mesleğimizin en sıkıntılı dönemlerinden birini yaşıyoruz. Diyarbakır kuyumculuk sektöründe 400′ e yakın esnafımız var. Hepsini ayrım yapmaksızın tek tek, birer, ikişer belki üçer kez ziyaret ettim ve sorunlarını dinledim. İstişarelerimiz sonucunda tespit ettiğimiz eksiklikleri, ortak akıl ve işbirliği mekanizmasıyla çözüme kavuşturacak projelerimi hayata geçirmek için oda başkanlığını bir fırsat olarak değerlendiriyorum.

D.M: Şayet başkanlığa seçilirseniz gerçekleştireceğiniz projeleriniz neler?

Mehmet Yüksel: Oda başkanlığına seçildiğim takdirde esnafımıza katkı sağlayacak, üretime yönelik projeleri, destekleri önceleyeceğiz. Bunun ilk adımı da kuyumcular borsası oluşturmak. Diyarbakır’da üretimi arttırmaya, birlik ve beraberliği sağlamaya yönelik olarak bütün kuyumculuk esnafımızı üye ve hisse sahibi yapacağımız bir kooperatif kurmak. Kuyumcular Birliği şirketi kurmak ve iş birliği sağlamak. Diyarbakır’ daki bütün usta ve zanaatkârlarımızı bir çatı altında toplayarak maddi ve manevi her türlü desteği sunmak. Üretimi geliştirmek için ara eleman yetiştirmek sektörümüz için çok önemli, şu an her ustamız 100 insan yetiştirecek kabiliyettedir, bu konuda projelerimiz hazır. Kuyum üretimini geliştirmek için esnafımızın ihtiyacı olan makine ve ekipmanların hibe projeleri ve teşviklerden yararlanabilmesi için projelerimiz var. Kısaca sektörümüzün sorunlarını ortak akılla doğru tespit ettik ve doğru çözüm önerileriyle sektörümüzü geliştirecek adımları hayata geçireceğiz. Tek mücadelem hizmet olduğu için çok yorulacağım. Diyarbakır geneli için büyük projelerimiz var, Allah’ın izniyle biz geleceğiz, o kadar güzel şeyler yapacağız ki, oda olarak her şeye dokunacağız. Yapacaklarımızla birlikte diğer bütün esnaf odalarına da örnek olacağız. Bu dünya hepimize yeter, yeter ki biz birbirimize saygılı olalım, birbirimizi sevelim, sevgiyi çoğaltalım.

Sektörün Hizmetkârlığına Adayız!

HEDEFLERiMiZ

1) Diyarbakır’ da Kuyumcu Borsası kurmak.

2.)D.K.G.B kooperatifi kurmak, bütün kuyumcuları kooperatife üye ve burada hisse sahibi yapmak. Kuyumcular Birliği şirketi kurmak ve işbirliği sağlamak.

3.) Diyarbakır’daki bütün zanaatkârları bir çatı altında toplayarak maddi manevi destek sağlamak.

4.) Diyarbakır adına ileriye dönük usta yetiştirmek amaçlı çırak ve kalfa yetiştirme kursları açmak. Üreticiyi geliştirmek için makine ve ekipman hibe projeleri ile teşvikleri hayata geçirecek projeleri uygulamak.

5) Ne yazık ki sıfır noktasına gelmekte olan büyük ustalarımız ve tamirci olarak adlandırılan bir elin beş parmağını geçmeyecek sayıdaki değerli zanaatkarlarımızı oda birliğine danışman ve eğitici olarak dâhil edip onlara sınırsız destek verilecek.

6) İlimize ait olan ve dünya çapında bilinen Hasır Bilezik ile buna benzer bize ait olan geleneksel tasarımların patentini almak. Bu tasarımların üretimini geliştirmek.

7) Üniversiteye bağlı olarak tezgahtar sınavları düzenlenerek iş etiğine uygun Tezgahtar sertifikası verilecek.

8) Odanın kontrolü dışında iç ve diş merdiven altı üretilen ayarı belirsiz, patentsiz ürünlere kesinlikle izin verilmeyecek. Bu konu hakkında hassasiyet gösterilecek kesinlikle bu tür üretime izin verilmeyecek.

9) Darphane ile anlaşılarak ata grubu (çeyrek, cumhuriyet vs.)bütün ilimize temin edilecek.

10)İlimize ait çantacılarımızı oda birliğine dahil ederek kimlik verilecek oda birliğinin bilgisi dışında çantacılık yapılmasına izin verilmeyecek.

11) İl dışından gelen çantacılar oda kontrolüne alınacak. Belirsiz öz geçmişi olmayan çantacılar ilimizde satış yapamayacaktır.

12) Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu’nun yayınladığı Kuyum Ticareti Hakkında Yönetmelik Taslağı dikkate alınarak ilimizde uygulanacaktır. Bu yönetmelik taslağına göre kuyumcu dükkânı açmanın şartları ağırlaştırılacaktır, oda olarak bu uygulanacaktır, her isteyen basit bir şekilde kuyumcu dükkânı açamayacak.

13) Diyarbakır yöresine ait olan Hasır gibi yöresel el işi üreticilerine destek amaçlı oda olarak tüm fuarlarda üreticilerin stant masrafları karşılanacak.

14) ilimizin her ilçesine odaya bağlı ilçe başkanı seçilecek ( Kayapınar, Yenişehir, Sur, Bağlar). Bu başkanlar ilçe esnaflarının oy birliğiyle şeffaf bir şekilde seçilecek.

15) Piyasadaki fiyat birliğine uymayan % 10′ luk kesimle özel olarak ilgilenilecek, fiyat birliğini sağlamak amacıyla caydırıcı projeler geliştirilecek. İlimizde fiyat birliği sağlanacak.

16) Hafta sonları her semtte 3’er tane nöbetçi kuyumcu uygulamasına geçilecek.

17) Kuyumcu dükkânı adı altında kuyumculuk dışında yapılan iş ahlakına uymayan, sarraflığa yakışmayan, kuyumculuğu lekeleyen gayrimeşru ticaretin önüne geçilmek amaçlı caydırıcı yaptırımlar uygulanacak.

18) Esnaf arkadaşlarımızın başına gelen maddi anlamdaki musibetlerden kaynaklı tefecilerin eline düşmemek için D.K.G.B. olarak 4-6 aylığına faizsiz kredi verilecek.

19) Oda tarafından ilimizdeki her esnafa Güvenilir Kuyumcu Belgesi verilecek, mağazada asılması zorunlu kılınacak fakat 3 defa piyasaya ve iş ahlakına uymayan durumların tespitinde belge geri alınacak.

20) Esnafların birbirleri ile kaynaşması için her türlü sosyal faaliyetler düzenlenecektir.

Mehmet Yüksel, bir süre önce yaralı halde iş yerinin önüne gelen kediyi fark etti. Hayvansever Yüksel, veterinere götürüp tedavi ettirdiği kediyi sahiplenerek “Peşo” adını verdi. Birlikte vakit geçirmekten keyif duyduğu kedisinin bakımı ve beslenmesiyle yakından ilgilenen Yüksel, Peşo için dükkanın önünde 5 bin lira değerinde ultra lüks ahşap kulübe yaptırdı. Semtin maskotu haline gelen, sokak hayvanlarının sesi olup birçok belediyeye ilham kaynağı olan Peşo, mahalle sakinlerinin yanı sıra yoldan geçenlerin de ilgisini çekmeye başladı. Ultra lüks kulübe, Peşo’nun yanı sıra çoğu kedi olan sokak hayvanlarına da geceleri ev sahipliği yapıyor. “Çocukluktan beri hayvana karşı çok aşırı bir sevgim var” diyen Yüksel Gold Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yüksel, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, hayvanlara karşı bir üzüntüsü olduğunu söyledi. Yüksel, “Onlara baktığım zaman mağduriyet görüyorum. Sokaklarda arabaların altında kalıyorlar ve ölüyorlar. Bizim toplum, hayvanlara karşı biraz acımasız. Mümkün olana kadar farkındalık oluşturmaya çalışıyorum. ve kedimiz Peşo sokak kedisidir. Böyle bir durumlar karşılaştık. Mağazaya yaralı bir şekilde geldi. ve bizi sahiplendi aslında. Yaralıydı bizde onu tedavi ettik. Ona sokakta kalmasın diye, sokak hayvanlarının sesi olsun diye dubleks ev yaptık. Böyle modern bir şey” dedi.”Gece 13-14 kedi burada barınıyor”Çoğu yere de örnek teşkil etsin diye böyle bir güzellik oluşturduklarını kaydeden hayvan sever Yüksel, “İstediğimiz şekilde de oldu. Ses getirdi, sokak hayvanlarının da sesi oldu Peşo. Birçok belediyeden telefon geldi ve tebrik mesajları aldım. Bu evlerden belediyelerimiz, iş adamlarımız yapmaya başladılar. Bunu duyunca mutlu oluyoruz. Burada geceleyin kameradan izleyince ev sahipliği yapıyor bu ev. 13,14 kedi burada gece barınıyor. Tabi bunları görünce mutlu oluyoruz. Güzel bir ortam oluştu. Bizim Peşo, Diyarbakır’ın sembolü oldu. Görüntüleri, sayfaları, fan sayfaları bile açılmaya başlandı. Eğer bir gün onunla ilgili maddi anlamda bir gelir oluşursa onu da arkadaşlarla şöyle düşündük. Onun komple geliri sokak hayvanlarına harcayacağız. Bu evlerden daha çok yerde yapmaya başlayacağız