Zozan Bahar OK;“ öğrencilerin hayallerine birlikte imza attık”

Eğitim sistemimizin çocuklarımızı yarış atı gibi hazırlanmaya itmesiyle sosyal ve duyuşsal alanda kişisel gelişimlerinin eksik bırakılan yönlerini tamamlamaya yönelik bir ihtiyaç haline gelmeye başlayan “Koçluk sistemi” nin başarılı uygulayıcılarından, alanında aldığı eğitimlerle sağlam bir kariyer geçmişine sahip Zozan Bahar OK ile sahibi olduğu Bahar Eğitim Check-Up & Sınav Koçluğu Merkezi ve “Koçluk sistemi” üzerine öğrenciler ve velilerinin dikkatini çekeceğini düşündüğümüz bir röportaj gerçekleştirdik.

D.M: Öncelikle kendinizden ve Bahar Eğitim Check-Up & Sınav Koçluğu Merkezi’ nden bahseder misiniz?

Zozan Bahar OK: Merhabalar, Diyarbakır’ın Hazro ilçesindenim. Üniversite lisans eğitimimi Mersin Üniversitesi Felsefe Bölümü’ nde tamamladım. Daha sonra Felsefe, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik alanlarında yüksek lisanslar; Eğitim Koçluğu, Öğrenci Koçluğu, Sınav Koçluğu, Aile Danışmanlığı gibi alanlarda eğitimler aldım. Şu anda halen Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde doktora yapmaktayım. Yaklaşık 15 yıllık çalışma hayatımda çeşitli özel okullarda ve dershanelerde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik, koordinatörlük ve idari kadroda görev aldım. Meslek hayatımın ilk yılı itibariyle Eğitim ve Öğrenci Koçluğu yaparak belirli bir hedefi olan öğrencilerin hayallerine birlikte imza attık. Şimdi ortalama bir yıldır kendi ismimle açmış olduğum Bahar Eğitim Check-Up & Sınav Koçluğu Merkezi’ ni açarak gerek yüz yüze koçluk hizmetiyle ilimize, gerek online koçluk hizmeti ile tüm Türkiye’ye hizmet vermekteyiz.

D.M: Eğitim Check-Up hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Zozan Bahar OK: Eğitim Check-Up, kendisiyle ilgili belirli bir hedefi olan ya da hedefini belirleyemeyen; gerek eğitim sisteminin bir parçasında olan, gerek sınav hazırlığında olan öğrencilerin çalışma sistemlerinin verimli olup olmadığını tespit etmek amacıyla uygulanan kişiye özel çalışma taramasıdır. Eğitim Check-Up taramasında öğrencilerin beslenme alışkanlığı, ders çalışma ortamı, uyku düzeni, ders esnasındaki tüm süreci, ders çalışma stili, zaman yönetimi, sınav yönetimi taramadan geçirilir. Kendini tanıma ile başlayan taramada öğrencilerin eğitim swot analizi tespit edilerek, çalışma sistemine dair güçlü ve zayıf yönleri belirlenir. Öğrenciye özel yol haritasıyla çalışma sistemi düzenlenerek potansiyellerinin farkındalığı sağlanmakta öğrencilerin verimli ders çalışma ile ilgili kendilerine yarattıkları engeller ortadan kaldırılarak öğrencilerin kaygı süreci başarı öyküsüne dönüşmektedir.

D.M: Son dönemde gerek ilimizde ve bölgemizde, gerek Türkiye’de yıldızı parlayan “Koçluk Sistemi“ sizce neden bu kadar önemli?

Zozan Bahar OK: Türkiye’de henüz çok yeni bir meslek olarak kabul edilen koçluk 2013 yılında resmi gazetede yayımlanarak meslek olarak kabul edilmiştir. Her ne kadar 2013 yılında meslek olarak kabul edilmiş olsa da birçok ebeveyn ve eğitimci tarafından lüks olarak görülmüş, gerekliliği günümüze değin sorgulanmıştır. Pandemi sürecinin yarattığı psikolojik sürecin dengelenmesi ve normale çevrilmesi, gerek eğitim sistemimizde oluşan değişim ve dönüşüme adapte olunarak başarıya ulaşılması Koçluk sisteminin lüks olmaktan gereklilik olarak evrilmesine yol açmıştır. Bu gereklilik ile birlikte kendisi ile ilgili belirli bir hedefi olan öğrencilerimiz ya da çocuklarıyla ilgili gelecek garantisi arzulayan ebeveynler tarafından tercih edilmektedir. Bu şekilde Koçluk sistemi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hem kurumsal hem bireysel alanda hızla yayılmaktadır.

D.M: Daha çok hangi dönemlerde düşünülmeli ve ebeveynler bu konuda nasıl bir yol izlemeli?

Zozan Bahar OK: Eğitim Check-Up ebeveynlerin çocukların çalışma sistemleri üzerindeki etkisinin azalmaya başladığı ya da çocukların ergenlik dönemi ile birlikte kendi kişilik arayışında ebeveyn desteği reddi durumunda ihtiyaç duyulabilmektedir. Kendi çalışma sistemini oturtamayan, nerden başlayacağını bilemeyen, bir uzman desteği olmadan yol haritasını çıkaramayan; bunun yanı sıra kendince bir çalışma sistemi olan fakat karşılığını alamayan, belirli bir net bandına takılan öğrencilerin başvurmaları gerekmektedir. Çocukları bu konularda sorun yaşayan ebeveynler çocuklarına bir Eğitim Check-Up taraması yaptırarak, çocuklarının oluşturdukları konfor alanından uzaklaştırmalıdır. Tabi ki bu süreç öğrencilerin isteği doğrultusunda gerçekleşmelidir. Bazen aile çok istekli iken, gençlerimiz aşırı isteksiz olabilmektedir. Böyle durumlarda yapılan görüşmeler anılarda sıcacık kalacak tanışmalar olarak kalıyor, o işe hiç girmiyorum. Öğrencinin böyle bir desteğe muhakkak istekli olması bu sistemde tek kuralım. Ebeveynler çocuklarının çalışma sistemlerinde benzer durumlar fark ettiklerinde çocukları ile uzman bir destek alınması yönünde fikir birliği oluşturarak bir uzman ile iletişime geçmelidir.

D.M: Öğrencilere sınavlara hazırlanırken neler tavsiye edersiniz?

Zozan Bahar OK: Öncelikle hazırlandıkları sınava dair tüm bilgileri edinmelerini, kendi mevcut çalışma düzenlerinin verimini girdikleri deneme sınav sonuçlarıyla analiz etmeleridir. Kendileriyle ilgili edindikleri analizler ile doğru ders çalışma kuralları çerçevesinde kendilerine uygun olan verimli ders çalışma stilini belirleyip, pratik ile zaman yönetimlerini geliştirmeleridir. Teknoloji çağı olarak adlandırılan günümüzde her şeye ulaşmanın kolaylaşmış olması zamanı daha değerli kılmaktadır. Ben öğrencilerimi “Şuna yeterli zamanım yok, buna yeterli zamanım yok.” gibi cümlelerden uzak yetiştiriyorum. Benim öğrencilerim yeterli zamanım yok demez, çünkü Pasteur, Michelangelo, Leonardo da Vinci’nin de günleri 24 saatti, bunu bilir… Öğrencilerim sinemaya da gitmeye vakit bulur, tiyatroya da. Bu anlamda öğrencilerimizi hem yönlendiriyor hem de rol model oluyoruz. Yoğun iş temposunun yanı sıra dağcılık, dalış, kamping, tenis gibi uğraşlara zaman yönetimi sayesinde vakit ayırmam öğrencilerimize rol model olmaktadır. Zaman yönetimine sahip olan öğrencilerim zamanı etkili ve verimli kullanarak ders çalışırken ya da sınav esnasında da zamansal sorun yaşamaz ve hayatının geri kalanını etkileyecek önemde olan sınavı yönetir.

D.M: Ebeveynler çocuklarını sınavlara hazırlarken nelere dikkat etmeli?

Zozan Bahar OK: Bölgemizde yaşayan birçok ebeveyn yetişme döneminde belirli sıkıntılar yaşadığı için kendi çocuklarının benzer sıkıntılar yaşamaması adına çocuklarının tüm sorumluluklarını kendileri üstlenmekte, çocukların yapması gerekenleri çocuklara hazır sunmaktadırlar. Bu şekilde eğitimin özellikle sınav döneminde kendi başına çalışmak durumunda kalan çocuklarımız bocalayabilmekte, gerçek potansiyellerini performansa çevirememektedir. Ebeveynler potansiyelini performansa çeviremeyen çocuklarını değerlendirirken kendi yaşadığı kuşağın değerleriyle değerlendirmeyip Z kuşağı değerlerini göz önünde bulundurarak değerlendirmeye dikkat etmeliler. Ayrıca her çocuğun ayrı bir kapasitesi, çalışma stili, yeteneği, motive edilme şekli ve kariyer hedefi olduğunu unutmayarak her koşulda çocuğun yanında yer almalıdırlar.

D.M: Son olarak eklemek istediğiniz?

Zozan Bahar OK: Bu bilinçte olan öğrenci ve velilerimi birlikte yolculuğa çıkmaya davet ediyorum… Gerek istediği iyi bir lise, gerek istediği iyi bir üniversite için emek veren bütün öğrencilerin emeklerinin boşa çıkmaması en büyük temennimdir. Sizlere de bu platformda kendimi ifade etmeme fırsat tanıdığınız için çok teşekkür ediyor, esenlikler, mutlu sağlıklı ‘zamanlar ‘ diliyorum.