Figence Doğal Ürünler; “Hayallerimizi birleştirdik”

Figence Doğal Ürünler; “Hayallerimizi birleştirdik”
29 Temmuz 2021 18:58
A+
A-

Figence Doğal Ürünler; “Hayallerimizi birleştirdik”

Özel sektörün kadına yönelik ayrımcı uygulamalarıyla, çeşitli zorluklarını yaşadıktan sonra kendileri için bir şeyler yapmak ve kadın istihdamına yönelik hayallerini gerçekleştirmek adına yola çıkan iki girişimci kadının, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Organik Ürünler Pazarı’ nda yer alan Figence Organik ve Doğal Ürünler markasını ortaya çıkardıkları başarı hikâyesini kendilerinden dinlemeye var mısınız?

 

Figen Beyazağaç Gül; Dicle Üniversitesi Tarih Bölümünü bitirdikten sonra boş durmayı sevmeyen biri olduğum için İstanbul Üniversitesi PDR bölümünden mezun oldum. Şu an için 2 lisans, 2’de ön lisans diplomam var. Allah nasip ederse de eylül ayında yaptığım işte ustalaşmak için gastronomi okumak istiyorum. Dünya çapında üretim yapıp gerek kendi şehrime gerekse Türkiye için güzel bir üretim alanı oluşturmak istiyorum. Yıllarca özel okullarda tarih öğretmenliği ve rehber öğretmenlik yaptıktan sonra, özel okulların çalışma koşullarının artık bana ağır gelmesi nedeniyle eşimle kendimiz için, doğacak olan çocuğumuz için ne yapabiliriz düşüncesine giriştik. Sonunda doğal üretip doğal yaşamak adına doğal ürünler üretmeye başladık. Önce kendimiz için yaptık, sonra “bunu neden bir iş haline getirmiyoruz”, dedik. Farklı bir uğraş içine girdik. Önce evde başladık, evde başladığımız süreçte ilk çam kozalağı şurubu ile ev yapımı reçeller ve makarnalarla başladık. Instagram sayfamız aracılığıyla evde yaptığımız ürünleri sattık. Daha sonra sayfanın çok ciddi rağbet görmesi, gerek şehir içi, gerek şehir dışından şarküterilerimizin bize ulaşması, bizim de bu işi büyütmemize neden oldu. Daha sonra ne yapabiliriz düşüncesi ile düşündük, gerek eşimle gerek ortağım ile kendimize bir üretim atölyesi açtık. Bu üretim atölyesinde 7 kişiyi istihdam edip reçeller makarnalar ve turşular üretiyoruz. Bunları gerek Türkiye’nin dört bir yanına, gerek dünyanın birçok noktasına ulaştırıyoruz. Figence markasıyla kendimiz doğal yaşadığımız gibi insanların da bu şekilde yaşamasına vesile oluyoruz. Nihayetinde bir üretim atölyesi açıp seri üretime geçtiğimiz halde hiçbir zaman doğallıktan ödün vermedik. Tamamen doğal üretiyoruz, pancar şekeri kullanıyoruz. %100 doğal ürünler yapıyoruz. Gerek kullandığımız malzemeler, gerek kendi elimizle topladığımız malzemeler, gerekse şeker olarak kullandığımız şekerin direkt Muş’tan şeker fabrikasından geliyor olması bizim için bu ürünlerin doğallığının da göstergesidir. Gerek bugüne kadar ürünlerimizi tüketen insanların memnuniyeti de ürünlerimizin ne kadar başarılı olduğunun, ne kadar kaliteli üretim yaptığımızın göstergesidir.

Kadriye Bulut; Diyarbakırlıyım. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü mezunuyum. Türkiye’de birçok kişinin yaşadığı sorunlardan birini ben de yaşadım maalesef. Ben de kendi mesleğimi icra edemedim. Bunun üzerine yaklaşık 20 yıldır özel sektörde iş tecrübem oluştu. 20 yıllık iş tecrübemden sonra son beş altı yılda iş güvenliği uzmanı olarak çalıştım. Maalesef ki orada kadın erkek eşitsizliğini birebir yaşamak zorunda kaldım. Kadına yönelik mobing uygulamalarından sonra maalesef ki istifa etmeye zorlandım ve istifa ettiğimde de kesinlikle kendime bir yol belirledim. Bir dahaki çalışma koşullarımda mutlaka kadın erkek eşitsizliğini ortadan kaldırmak adına kadın istihdamı oluşturacak bir sektöre yönelmeyi tercih ettim.

Figen hanımla biz nasıl başladık, nereden birbirimizi bulduk, nasıl hayallerimizi birleştirmeye karar verdik onunla ilgili kısa bir bilgi vermek isterim.  Ben iki erkek çocuğu annesiyim ve çocuklarıma en doğal en organik ürünleri yedirme adına daha önce Diyarbakır dışında çeşitli yerlerden siparişler veriyorum. Bu siparişleri organik ve doğallığına güvendiğim için çocuklarımı bu anlamda beslemeye çalışıyordum. Sonrasında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin açmış olduğu organik pazarı fark ettim. Tesadüfen içeri girdiğimde direkt Figen Hanım’ ın olduğu standa gittim. Bir turşu ile başladı aslında bizim hayalimiz. Bir turşu sordum ve tadına bakmak istedim. Turşu ile bizim tanışıklığımız başladı ve ben zamanla Diyarbakır’ da böyle bir üretim varsa başka bir yeri tercih etmeme ve kadına destek olma adına artık ürünlerimi organik pazardan tedarik etmeye başladım. Bu temin aşamasında gidiş gelişlerimde Figen Hanım’ la aramızda güvene dayalı bir ilişki oluştu. Figen Hanım üretimini daha profesyonel yapmak adına yardım talep etti.  Aynı zamanda ben bir danışmanlık firmasında ortak olarak çalışıyorum. Biz kendisiyle marka tescilini yaptırdık, marka tescilinden sonra ben kendisiyle ilk tanışmamızda kendisine şöyle demiştim; “senin büyümene yardımcı olmak istiyorum, yani sana ne yapabilirsem, her anlamda elimden geleni yapacağım çünkü kadın istihdamını arttırmak gibi bir hayalim var benim”. Marka tescilinden sonra destekleme v.s derken bizim aramızda ticari anlamda ne yapabiliriz, çünkü aramızda bir güven var ürünlerine çok güveniyorum, organik olduğunu birebir biliyorum %100 olarak.  Figen Hanım’ a destek olmak adına ben çevremdeki herkese de bu ürünleri öneriyordum.  Sonrasında bir görüşmemiz sırasında hiç unutmayız birbirimizin gözünün içine baktık, dedim ki “Figen Hanım beraber bir işbirliğine var mısın?” İnanın biz ikimiz de sonuçta bir hayatı paylaştığımız eşlerimiz var, ikimiz de eşlerimize hiç danışmadan, onlardan bir fikir almadan o gün o saatte biz ortaklığa karar verdik.

Figen Beyazağaç Gül; biz şimdi iki ortak değil, iki kardeş gibiyiz abla kardeş. Gerek çocuklarımız, gerek biz, gerekse eşlerimiz çok kısa sürede bir aile olduk ve biz bu aile ile güzel şeyler yapacağımıza inanıyoruz, çünkü arkamızda çok sağlam iki insan var eşlerimiz. Bu konuda bize destekliyor. Biz de birçok noktada birbirimize benzeyen iki kişiyiz. Eşim zaten hep der “Aha siz ikiniz bir araya geldiniz, tez canlısınız, bir şeyleri yapmayı çok seviyorsunuz. Aynı burçtan olmamızın verdiği özellikle birbirimize karşı çok ciddi bir bağlılığımız var ve biz bu şekilde başladık. Çok şükür bayağı uzun bir süreyi de geride bıraktık. Güzel bir marka oluşturduk, üretimimizi de yapıyoruz. Şu an bütün Diyarbakır bizi tanıyor, gittiğimiz yerlerde insanlar çok güzel bir şekilde karşılıyor, değer veriyor. Bölgede böyle bir üretimin yapılması, böyle bir istihdamın sağlanması onlar için oldukça etkili bir şey ve karşılarında şöyle bir şey görmeleri de hoşlarına gidiyor. Gelişigüzel üretim yapıp sadece para kazanmaya yönelik iki insanı görmüyorlar.  Eğitimli, birçok şeyin farkında olan, bilinçli inşalar gördükleri için de bize çok ciddi güveniyorlar, bu güven bizi de çok mutlu ediyor.  Bu da  beraberinde birçok şeyi de getiriyor. Bazen gün içinde böyle burada yoğun tempolu bir şekilde çalışıyoruz, Kadriye Abla gelip soruyor; “Figen mutlu musun?”.  Yorulduğumu bildiği için hep sorar. “Evet abla, mutluyum” çünkü ben üretmekten orta bir şeyler koymaktan çok mutlu oluyorum. Çok böyle inanılmaz bir enerji alıyor beni günlerce çalışma isteği doğuyor. Öyle bir tanışmamız gerçekleşti. İyi ki de oldu. Hayallerimizi birleştirdik, iki kadın şu an çalışıyoruz, üretiyoruz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.