Cihan Ensarioğlu;” Kırılsan da kırma, üzülsen de üzme, kimseyi incitme”

Diyarbakır’ımızın sevilen ve sayılan ailelerinden Cihan Ensarioğlu ve sevgili eşi Neşe Ensarioğlu çiftinin evine konuk olduk. Diyarbakırlıların mutluluğunda da, üzüntüsünde de yanlarında gördüğü, siyaset bilimci, iş adamı, kanaat önderi ve gönül adamı Cihan Ensarioğlu evinin kapılarını ilk kez Diyar Magazin’e açtı ve eşi Neşe Ensarioğlu ile birlikte sorularımızı içtenlikle cevapladı.

Aile kavramının ne olduğunu gözler önüne seren bu samimi söyleşide eğitimden, siyasete çok şeyi konuştuk.

Diyar Magazin ve Diyarbakır Haber YouTube kanallarımızdan tamamını izleyebileceğiniz söyleşimizden bazı kesitleri burada sizlerle paylaşıyoruz.

Sevgi Özkan Dalgıç; Sizi yakından tanıyabilir miyiz? 

Cihan Ensarioğlu; 1982 Bursa doğumluyum. İlk orta ve lise hayatımı Yalova’da geçirdim. İstanbul Yeditepe Üniversitesi’nde gazetecilik eğitimi aldım. 2003 yılında Dicle Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümüne girmeye hak kazandım. 2007 yılında bu bölümden mezun oldum. Ve o dönemden sonra eşimle evlenip Diyarbakır’a yerleştim. Diyarbakır’da hem çalışma hayatımıza, hem eğitim hayatımıza ve aile mesleğinden dolayı siyasi hayatımıza, vatanımıza memleketimize hizmet etmeye çalışan bir fert olarak yaşamımı sürdürmekteyim.

Neşe Hanım, sizin gözünüzle Cihan Bey nasıl bir eş, nasıl bir baba?

Neşe Ensarioğlu; Cihan Bey daha çok millete kendini adamış bir birey olarak evde çocuklarıyla zaman geçirdiği zaman çok güzel, çok iyi bir baba. Çocuklarıyla ilgileniyor, onlarla zaman geçirmeye çalışıyor ama çok yoğun bir hayatı olduğu için bazen benim yüküm bir tık daha fazla. Memnunuz hayatımızdan.

Mutluluğunuzun sırrı ne?

Neşe Ensarioğlu; Ben ona hiç kıyamadım. Mutluluğumuzun sırrı o herhalde. İkimiz de eğitimciyiz. Daha iyi bir aile ortamında çocukların büyümesi, toplumun sağlığı açısından çok daha iyi olduğu için ona dikkat ediyoruz. Birbirimizi dinlemeye çalışıyoruz. Sorunlarımızı konuşarak çözüyoruz.

Evlilik konusunda ne düşünüyorsunuz?

Cihan Ensarioğlu; Evlilik bir sanattır. Evlilikte karı koca figürünü bir meslek olarak görüyorum. Çünkü üzerinde itina ile durulması gereken ve özellikle sabır ve karşılıklı anlayış gereken, çok ciddi fedakârlık ve özveri gereken başlı başına iki kurum, iki meslek halinde düşünüyorum.

Hayat felsefeniz nedir?

Cihan Ensarioğlu; Kırılsan da kırma, üzülsen de üzme, kimseyi incitme, sabırlı ol, insanlara karşı özveride bulun, bencil olma, elinden gelirse iyilik yap, gelmese de zararlı olma.

Ailenizden aldığınız en iyi hayat dersi?

Cihan Ensarioğlu; Herkesin ailesi değerlidir. Bizim aile geniş bir kitleye hitap eden bir aile. Bizim çocukluğumuzun ve gençliğimizin ilk yıllarında ailemizin toplumla iç içe, toplumun dertleriyle sıkıntılarıyla haşir neşir olmasının birçok avantajını gördüm. İlk etapta dışarıdan bakıldığı zaman, zaman kaybı, sıkıntı, üzüntü, stres diye görülen durumlar aslında benim için çok faydalı oldu. İnsanların sosyolojik ve psikolojik durumlarını daha iyi analiz etme yetisi kazandım… Bana ciddi bir hayat tecrübesi kazandırdı.

Siyasetin içinde olan bir ailenin mensubusunuz. Sizi de siyasetin içerisinde görecek miyiz?

Cihan Ensarioğlu; Babamın babasından başlamak üzere, hem rahmetli babam, hem rahmetli amcam, hem Salim amcam ve abim günümüze kadar siyasetin çeşitli kademelerinde görev alıp memleketimize milletimize hizmet etme şerefine nail oldular. Benim şu an resmi bir siyasi görevim olmamasına rağmen,  sanki görevliymişim gibi insanlara hizmet etme aracı olarak bu kurumu kullanabiliriz. Siyaset kelime manasıyla seyislikten gelir. İdare etme sanatıdır. Dolayısıyla bu toplumda önce kendinden başlamak üzere insanları idare etmeye çalışmak, onlara hizmet etmeye çalışmaya siyaset dersek evet neden olmasın?… Gerçek anlamdaki siyaseti tercih ederim.

Muhalefet tanımını nasıl açıklayabilirsiniz?

Cihan Ensarioğlu; Gerçekten günümüzde muhalefet etmek için muhalefet etme kavramı biraz ön planda… Yapılan hizmetlere doğruya doğru,  yanlışa yanlış demek lazım. İlla bir yapıya muhalefet edip ne olursa olsun demek gerçekçi bir muhalefet olmasa gerek.

Bir eğitim bilimci olarak eğitim sistemimizi nasıl buluyorsunuz?

Cihan Ensarioğlu; … çok ciddi bir genç nüfusa sahibiz… şu anda toplam 11 milyon diplomalı işsizimiz var ve her sene buna milyonlarca genç katılıyor ve aynı zamanda bu gençlerin çok ciddi bir kısmı yurtdışına çıkmayı amaçlıyor, en azından %70-%80’i yurt dışına gidip orada eğitimine devam edip, orada çalışıp, orada hayatını sürdürmeyi amaç olarak söylediklerine şahit oluyoruz… Dolayısıyla genç bir nüfusumuz var ama biz bunu yıllardır avantaja çeviremedik, şu anda dezavantajlı hali devam ediyor.

Çözüm önerileriniz nelerdir?

Cihan Ensarioğlu; …Sistemin sürekli değişmesi aslında bir dezavantaj değil avantajdır. Çünkü siz 1995’te kurduğunuz bir sistemi, 2022’de doğan bir çocuğa uygulayamazsınız. Sizin kendinizi sistem olarak da yenilemeniz gerekir. Dünya şartları değişiyor gençlerimiz çok dinamik. Dolayısıyla buna uyan, gençlerin bu değişim hızına ayak uydurulan sistemlerin olması lazım.

Daha güzel bir Diyarbakır için ne düşünüyorsunuz?

Cihan Ensarioğlu; Diyarbakır için yetişmiş iyi beyinlerin söz sahibi olması gerekir. Özellikle Diyarbakır’ın en büyük sorunu şu anda siz de takdir edersiniz ki işsizlik. Gençlerimizin iş bulamaması, bu birçok sosyolojik ve psikolojik rahatsızlıklara da dönüşüyor çevremizde.  Dolayısıyla bunların devlet açısından devlet kurumlarını, devlet aygıtlarını kullanarak bunlara iş bulma imkanı çok zor olsa bile, devletin batıdan buraya gelebilecek yatırımları ve sermaye sahiplerini buraya özendirecek, onlara gerekli altyapıyı sağlayacak onların resmi olarak en az problemler ve en çabuk şekilde bu yatırımlarını yapmalarına vesile olacak kanunlar yönetmelikler ve kurallar çıkarılmalı şehrimizin ileri gelenleri de ona destek olmalıdır.

Başarıyı nasıl tanımlarsınız?

Neşe Ensarioğlu; “Çalışmak”, en güzel tanımı budur bence. Çok fazla çalışmak ulaşacağınız yere doğru şekilde çalışarak disiplinli bir şekilde ilerlemek.

Eğitim sürecinizi nasıl devam ettiriyorsunuz?

Neşe Ensarioğlu; İkimiz de eğitim fakültesi mezunuyuz. Ben sınıf öğretmeniyim, Cihan Bey, Sosyal Bilgiler öğretmeni. Evlendikten sonra merak ettiğimiz kamu yönetimini de beraber okuduk. Ben şimdi de Mutfak Sanatlarına doğru gitmek adına bu yıl tekrar üniversite sınavına gireceğim. Kısmet olursa bir de gastronomi okumak istiyorum. Beni mutlu edeceğine inanıyorum.

Sosyal sorumluluk adına insanlara ne yapmalarını tavsiye edersiniz?

Cihan Ensarioğlu; Günümüzün ekonomik sıkıntıları çok çeşitlendi…  biz de elimizi taşın altına koyup insanların maddi manevi sıkıntılardan kurtarmak için neler geliştirebilirizin çabasını göstermemiz gerekiyor. Dolayısıyla Ramazan ayı münasebetiyle de ilk yapacağımız şey, gerçekten bu aynı zamanda Allah’ın emridir, bu aynı zamanda bizim insan olmamızın da bir nevi gerekliliğidir. Maddi durumu düşük olan fakir fukara diyebileceğimiz insanlara, aylardır evine bir kilo et alamayacak durumda, evine ekmek alamayacak durumda birçok ev var. Dolayısıyla onların bize el açmasını, onların bizim kapımıza gelmesini beklemeden varlık sahiplerinin, durumu müsait olanların, kendi evinin geçimini rahatlıkla yapanların özellikle bari bu Ramazan ayı boyunca fakir fukaranın kapısını reklamsız, fotoğrafsız, kamerasız onları da incitmeden, tamamen Allah rızası ve insanların iyiliği ve onların menfaati için bir gece yarısı, bir sahurda, bir iftarda elimiz kolumuz paketlerle dolu onları da incitmeden hem bu yardımları onlara izzet-i nefisleriyle oynamadan iletip belki de onların sofralarına, hanelerine bir çay içecek kadar, bir kahvelerini içecek kadar bile misafir olmayı bu insanlara özellikle tavsiye ediyorum, istirham ediyorum.

Son olarak okuyucularımıza söylemek istedikleriniz var mıdır?

Cihan Ensarioğlu; İzleyicilerimize birbirlerini sevmeleri, değer vermelerini, anı kaliteli yaşamalarını, hayatı hiçbir zaman ertelememelerini, iyi işleri zamanında ve hatta zamanından önce yapmak için çaba sarf etmelerini ve kalplerinden akıllarından geçse bile hiçbir zaman hiçbir şahıs için kötü düşünüp kötülük yapmayıp, çevrelerindekileri de kötülüğe sevk etmemeleri, onlara mümkünse de frenlemeleri için elinden gelen bütün çabayı göstermelerini istirham ediyorum.